türkçeeeeee - sayfa: 3

Cvp

Hunturk

kazmamurat´ın dediği gibi yazı olayına bu kadar takılmamak lazım bencede. Bir zaman sonra bu şeyler kişinin kendisini esir alıp iç dünyasında ikinci bir karakter yaratmıyorsa tabii. Ki yaratabilmektedir.
Di mi böbeeem... :D

2008-05-07 11:18:27

Cvp

Derya Birinci

bırakın isteyen istediği gibi konuşsun fikrine bu noktada karşıyım. Zaman zaman hepimiz hatalı türkçe kullanıyor olsak da, bunun kasıtlı olarak ve bu dozda kullanılmasını doğru bulmuyorum. dili korumaya çalışmanın milliyetçilik, bağnazlık, tutuculuk vesair kavramlarla doğrudan bir ilişkisi olduğunu da düşünmüyorum.

Kaldı ki bir dilin "dil" olarak kabul görmesi için gerekli bulunan birtakım kurallar ve düzenlemeler vardır, yukarıdaki bu ucube kelime dizilişlerinin hangi ülkenin, hangi dilinin, hangi kurallarına dahil olduğunu ben çözemedim, dil konusunda yetkin ve bilgili bir arkadaşımız bu konuda beni ve tüm diğer merak edenleri aydınlatırsa mutlu olurum.

Demokrasinin en hassas dengelerinden biri de odur ki, başkasının özgürlüğünün başladığı yerde kendi özgürlüğünün bittiğini algılayabilmek.

Bu türden bir dil katliamını demokrasi gibi yüce bi kavram altında "bırakınız isteyen istediği gibi konuşsun" mesajı verenlere, benim ve benim gibi dilini düzgün konuşmak isteyenlerin özgürlüğünden haberdar olup olmamakla sorguluyorum....

Kaldı ki günümüzün en büyük problemlerinden biri "iletişimsizlik" iken, dilin de asıl görevi "iletişim" i sağlamak iken, birde bu tür bir dil karmaşası ile pamuk ipliğine bağlı iletişimimizi hepten yoketmenin kime yada nasıl bir fayda sağlayacağından kuşkuluyum.

Az konuşan, konuşamayan, dinlemeyi bilmeyen bir toplum olmaktan ne denli muzdaripsem, sürekli konuşan ve fakat bir türlü anlaşamayan bir toplum olmaktan da o denli rahatsızım...

Özetle bunun bir gelişim olduğunu savunmak için ortaya daha somut ve iyiye giden birşeyler koyabilmek gerekli "iletişim" adına. Zira dili iletişim aracı olmaktan çıkarırsak ona yüklenen yeni misyonun sağlam bir amacı olmalı. Ve iletişim için dil dışında bir yöntem bulunmalı. İnsanoğlu henüz "telepati" gibi özel yetenekler edinemediğine göre de, elimizdeki bu yegane aracı korumak hepimizin faydasına olan biricik çaredir diye düşünmekteyim naçizane...

2008-05-07 11:20:24

Cvp

emreşan

murat senin tanıdığın ve pırıl pırıl olan o kesim azınlık. Yazdıklarımdan "özel üniversitede okuyan zengin züppe çocuğudur,hiç birisinden bi cacık olmaz" genellemesi çıkmasın. Bör önceki mesajında bir arkadaşımız "bu zihniyete sahip olmasına rağmen üniversitede okuyabiliyor" u ima eden bir cümle kurmasına istinaden ben cevap yazdım. Ama halen durumu iyi olan ve mezuniyet gibi gelecek kaygısı olmayan gençlerin çoğunlukta olduğunu savunuyorum (özel üniversitelerde)

2008-05-07 11:20:55

Cvp

biLoPipEt

Benim el yazım çok kötüydü. Hala iyi sayılmaz. Bundan yaklaşık 10 yıl önce, bulmaca doldururken, bir abim geldi ve "El yazına dikkat et, insanın kişiliğini yansıtır" demişti. Ben elyazıma o zamana kadar dikkat etmezdim. Önemsemek için bir sebebim yoktu çünkü. Bence insanlara Türkçe`yi düzgün kullanmazlarsa, onlara saygı duyulmayacağını, önemsenmeyeceklerini ya da yozlaşmaya sebebiyet vereceğini anlatabilirsek, belki dilimize sahip çıkmak için bir sebepleri olur.

2008-05-07 11:44:54

Cvp

ania

Aslında bu konuda ben yazmamalıyım çünkü ben de Türkçe´yi bozurum ama, iyi yazmağa zahmet ediyorum.

Sadece Türkçe hakkında değil bu problem var. Polonyaca da, Almanca da, internette insanlar o kadar yalnış yazırlar ki onları anlamak mümkün değil. Yazdık benim dilim olamıyor diye düşüyorum. Gidişten korkuyorum.
Fransızca da bu problem var ama, orada başka bir şey çünkü Fransızca deli bir dil. 10 harf yazınca 5 harf okuyorlar. İnternette faydasız harfları yazmak istememe biraz anlaşılır.
Ama özelikle Türkçe´de bir harf bir ses, yazma o kadar zor değil, sizin aynı problemleriz olduğa şaşıyorum.

Dillerin değişma, ilerleme normal bir şey, yeni kelimeler geliyorlar, eski kelimeler ölüyorlar. Türkçe´de çok Arapça, Farsça ve Fransızca kelimeler var, şimdi İngilizce kelimeler geliyorlar. Bu normal, her dilde yabancı kelimeler var.
Ama bir cümlede normal kelimelerin içinde 10 hata yapmak, bu normal değil.
Neden? 13 yaşında çocuklar mı? Tembel mi? Dil öğretmene karşı bir protesto mu? Bilmiyorum ama, bence bu dilin ilerlemesi değil, bilakis dejenerasyondur.
Bu çok yazık çünkü Türkçe güzel bir dil.

2008-05-07 11:48:39

Cvp

Block Mind

@Emreşan

Ben kimsenin üniversiteye gelecek kaygısıyla girdiğini görmedim. Tanıdığım ve gördüğüm herkesin üniversite okuyacağına aileleri onlardan çok daha önce verdi, dersaneye de kayıtları kendi istekleri ile değil ailelerinin verdiği kararlarla yapıldı.

"Liseden sonra üniversite okunur" kalıbı bu ülkeye zaten yerleşmiş bir düsturdur. Sen 22 yaşında daha hayatını kurmak adına hiçbişey yapmamış bir şekilde mezun olduğunda zaten ailenin ittirmesiyle okuyup mezun olmuş, iş deneyimi olmayan "heyyo heyyo genci" şekline bürünmüş oluyorsun zaten. Sosyal hayat, çağını kaçırmak istemeyen üniversiteli genç için bu şekilde işliyor. Asosyallik de psikolojik sorunlar yaratıyor öğrencide. Yani tercih şansı yok konuştuğumuz model öğrencinin.

Senin yazdıklarına göre Emreşan, mezuniyet kaygısıyla kopya çekerek geçtiği sınavlarla diplomasını alıp (küçük de bir torpille) kamu kurumlarında iş bulup "yırtan" (ve yatan) kişiler sorumluluk sahibi ve süper insanlar mı oluyor?

Bunlar senin bahsettiğin çoğunluktan daha geniş bir çoğunluk çünkü...

Özel üniversitelerdeki eğitim kalitesiyle az çığır aşılmadı bu ülkede. Bir Bilkent, Başken, Çankaya vs. üniversiteleri bahsettiğin çoğunlukla doluysa ben farklı bir ülkede yaşıyor olmalıyım.

@Anna
Türkçeni baya ilerletmişsin. Böyle detaylı bir konuda verdiğin faydalı bilgiler ve anlaşılabilirliğin gerçekten taktire şayan. Tebrik ederim.

2008-05-07 11:57:07

Cvp

Derya Birinci

Çok teşekkürler Ania, anadilin olmadığı halde bu denli saygı duyman ve anadili Türkçe olanlardan daha çok sahiplenmen gerçekten çok anlamlı...

Artık bunun üzerine söylenecek söz bırakmadın.
Tekrar teşekkürler ve tebrikler, güzel Türkçen ve çaban için. Saygına sonsuz saygıyla yanıt veriyoruz.

Tüm dil katliamcılarına güzel bir cevap olsun bu da...

2008-05-07 11:58:26

Cvp

felidae

Ania = "Ama bir cümlede normal kelimelerin içinde 10 hata yapmak, bu normal değil. " demişsin, benim de diyeceklerim bunun üzerine.önceki belirttiklerin de çok isabetli.

daha önce de forumda benzer konuda tartışmıştık.konu aslen türkçe alanlarda ingilizce kullanımı idi ama, bu yanlara da kaymıştı.O an dediklerim aşağıdadır:


Bazı şeyler yaptırımla olmuyor.olmamalı da.

Ancak etrafınıza bakın,Türkçe konuşmaktan bihaber pekçok insan göreceksiniz.bunun sebeblerinden biri de kendi dilini önemsememedir,ifadede doğruluğu umursamamadır.Karşılıklı iletişimin en iyi yolu "ortak" dili [u]doğru[/u] kullanmaktır.Bu; zaman alıcı olabilir , ama yanlış anlamalardan kaynaklı zaman kayıplarına kıyas edersek, yanında hiç sayılacaktır.Karşımdaki dilini kullanamıyorsa,bundan kaynaklı bana kaybettirdiği zamana razı olmak zorunda değilim.


----
gençlikle ilgili yorumlara gelince,cem de ,emreşan da,murat da haklı.hepsini görmek mümkün.o yüzden," bu var ama bu da var " demek bu konunun açılımı ile ilgili gelmiyor bana.Çok okuyup bilip de kullanmamak da mümkün nasılsa.

İfademizi hepimizin bozduğu olmuştur,acele ile.ama normal bir konuşma sürecinde bunu ben anlayamıyorum .zaten böyle konuşan insanlar çevremde pek olamıyor, anlaşamadığımla ne paylaşabilirim?

2008-05-07 14:53:31

Cvp

benzin

Gençliğin gittiği yer, üniversiteler mi dandik yoksa öğrenciler mi, adım adım bölünmekte olan devletimiz ve demokrasi konularına gelmiş olması bu başlığın, aslında ne kadar da dolu olduğumuzu gösteriyor. Alakasız konulara bile "bakın işte demokrasi böyle bir şey" diye girişiyoruz.

Derya Özdemir´e, demokrasi ile İnsan Haklarını karıştırmayalım lütfen. Sizin bahsettiğiniz hassas denge, İnsan Haklarında olur. Demokrasinin ne olduğunu metnin altındaki bağlantıdan ulaşabileceğiniz kaynaktan okuyabilirsiniz, uzun uzun yazmak istemiyorum şimdi.

"Bu buna bağlıdır, bu da bundandır" gibi büyük adımlı tümevarımlar ile bırakın konuyu derinleştirmeyi, fikir alışverişinde bile bulunmak güç olur. Türkiye´de tartışmaların hepsinin böyle "kocaman" başlıklarla açıklanıp kitlenmesi de, beni rahatsız etmektedir. Toptan bütün konuları "İnsan böyle bir varlık işte!" diyip kapatalım, hepimiz rahat edelim.

felidae´ye, haklısınız, anlaşamadığınız kişi ile vakit kaybetmemek lazım. Fakat siz onlarla anlaşamıyorsunuz diye, onlar kendi aralarında anlaşamıyorlar anlamına gelmez.

trablon´a, siz hayatınız da hiç bir şeye özenmediniz mi? Siz hayatınız boyunca hiç bir şeyden etkilenmediniz mi? Bir gencin, bir kişi, olay, akım vs.´den etkilenmesi bu kadar kötü bir şey mi?

kazmamurat´a, söylediklerinize katılıyorum. "Bölünüyoruz, aha bölündük, oh be bu sefer de atlattık" muhabbetleri nereye kadar. Dilin şekil değiştirmesi ile bölünecek olsaydı Türkiye Cumhuriyet´i, bugüne kalmazdı, çoktan bölünürdü.

Şimdi iğneyi kendime de batırarak yazıyorum: Şu ana kadar yazı yazan kimse, birbirinin fikrini değiştiremedi. Herkes kaybetti! Üzerine cevap yazdığımız konuda uzman olmadan atıp tuttuk, ortaokul-lisede "mefaülün/faülün" ve 1930´a kadar Türk edebiyatçı isimleri ezberleyip aldığımız 5´lere güvenerek Türkçe uzmanı kesildik.

Ama ne oldu, bir konuda kesinlikle anlaşamadık. Esas sorunumuz bu mu? Olabilir.

Demokrasi: http://en.wikipedia.org/wiki/Democracy
Not: Wiki´nin, bu konu üzerine Türkçe kaynağı daha zayıf olduğu için İngilizce´sini yolladım.

2008-05-07 21:28:04

Cvp

Derya Birinci

Sevgili benzin, en azından "düzgün" Türkçeniz sayesinde sizi "anlayabildik" anlaşmak yolunda atılan önemli bir adım olduğunu düşünüyorum.

Bununla birlikte "demokrasi" tanımlaması altında herkes istediğini yapsın fikrine karşın yazılmış cümlelerimi daha düzgün bir anlatımla yazsaydım belki anafikri kaçırmaz, demokrasi ahkamı kesmediğimi anlardınız. Kaldı ki demokrasinin ne olduğunu, binlerce üyesi bulunan bir sitede bunu sağlamaya çalışan neferlerden biri olarak en az sizin kadar bilmekteyim.

Burada hiç kimse ahkam kesmediği gibi, herkesin kendi hür fikrini dile getirme hakkını siz de hepimiz gibi kullanmaktasınız.
Kaldı ki hiç kimsenin bir diğerinin fikrini değiştirme kaygısı güttüğünü sanmıyorum, en azından benim için bu böyle, burada yaptığımız sadece fikirleri "paylaşmak". "değiştirmek" yada "empoze etmek" gibi bir misyonu ben şahsım adına yüklenmedim hiç bi vakit.

Vatan millet sakarya edebiyatı yapmadığım gibi buna da kökten karşıyım. Dilin düzgün kullanılmasına teşvik etmekle böyle bir tavır içinde olduğumu kabul etmem.

Herkesin farklı fikirleri savunduğu ortamlardan "paylaşım" doğar ve mutlaka birşeylerin değişmesi gerekmez. Zaten TR3D nin birşeyleri değiştirmek gibi bir misyonu yok, katkımız olursa ne ala...
Ancak saldırgan tavırlarla birbirinin fikrini değiştirmeye çalışılan konuların sonunda da keza hiç birşey değişmediği gibi doğan tek sonuç da ne yazık ki "şiddet" oldu..

Buyrunuz belki de asıl sorunumuz budur?

2008-05-08 09:19:45