Genel Konular : Türkiye`de 3d is imkanlari

Link teki arkadaşları deşifre ettiğim için üzgünüm :))

Diyorum ya, iş var sıkıntı yapma gel kazanırsın. Napıcan ferrari mi almak istiyorsun o kadar lüks mü yaşamak istiyorsun ne gerek var. Çok düşünme bukadar özlem çekiyorsan kalk gel :) ayda 6.000 TL gelirin olsun rahat rahat yaşarsın.

İsmail kardeşim valla bana kalsa Almanya`dan Türkiye`ye hiç dönme hiç değilse insana insan gibi davranan bir ülkedesin, orada "azınlıklara" sağladıkları imkanları burada vatandaşlarına sağlamayan hatta haklarını ellerinden almaya kalkan (gerçi bir kulağımızın arkası kaldı ama neyse) çalışanları köle olarak gören bir zihniyete ne diye gelesin, gel yılda bir iki ay tatilini yap.

bir örnek sen insanlardan görüş almaya çalışırsın biri çıkar kavehane ağzıyla cevap verir, kendisi 1 resim yüklememişken portfolyona laf söyler, saygı sıfır burada yaşamak zor.

Erkan Usta vallahi böyle burada okudugum bu yorumlardan sonra gelmiyeyim bee :))
Olur ya bazilarin isini alirim elinden, issiz kalirlar :))

Aslinda Türkiye`ye bilgili uzman (yani benim gibi degil :)) ) Türk olan vatandaslarini ülkeye cekecegine daha cok itiyorlar, ondan sonrada niye Türkiye kalkinmiyor.

Bu her sektörde ayni, yani 3D diye degil, Doktorsun Amerikada yasiyorsun, buradaki insanlar yok ya gelme neyapcan Türkiye`De, mühendissin Almanya`da gelmek istiyorsun Türkiye`ye aman gelme burasi cok kötü , alt yapi yok , ee tabi olmaz sen bir mühendise yok gelme ülkene diyorsun.

Birde unutma Erkan usta biz yurtsdisindakiler yani biz yabancilar, nekadar bir Avrupa, medeni ülkede yasasakta yinede yabanci düsmanligi var ve bu hic bir zaman gecmez.
Bizim Türk insani gibi onca millete kucak acan bir millet degil, hele Almanlar, nekadar da cok iyi alman var ise okadar da yabanci düsmani var.

Bak Türkiye`De kac milyon Suriyeli var simdi 1,5 milyon mu ? Almanya`da 3 milyon Türk var, on yillarca mücadele etmis, calismis, hayatini kaybetmis , ama yinede sen Türk`sün diyorlar , bilmem anlata bildim mi.

Sonra da geliyo bazi arkadaslar yok gelme diyorlar, Türkiye`de ilk firsatta kacmak istiyorlar, ciksinlar ülkesinden görsünler seyini ... :)

İsmail Bey,

Çalışma saatleri anlamında burada çok zorluk çekmezsin. Sabah 4`te kalkıp çok gidilmez işe ama gece çok geç çıkılır. Eğer bir yerde maaşlı işe girersen buna yakından şahit olursun. Orada şöyle bir anlam farkı var. Bizde "Çok saat çalışarak" iş bitirme isteği var. Olması gereken "Efektif çalışarak" iş bitirmek. Bizdeki işler düzgün planlama olmadığı için ertesi güne kadar bitirilmesi gereken iş silsilesinden dolayı çok çalışma gerekliliği doğuruyor. Bunun sonucunda da normalden daha fazla çalıştığın için ek bir gelir elde etmiyorsun. Zaten üstünde finansal olarak anlaşılmış, belirli bir kısmı ödenmiş projeyi gününde teslim etmeye çalışıyorsun.

Bunun senin için anlamı şu olabilir. Eğer buralarda bir yerde işe gireceksen, amirin senden ek mesai isterse, bunun sana veya çalıştığın firmaya ek bir getirisi olmayacak. Zaten finansal olarak anlaşılmış bir işte efektif çalışamadığın için oluşan gecikmeyi kapatıyorsun. Yani kendi özel hayatını feda ederek harcadığın saatlerin hiçkimseye birşey kazandırmıyor, birilerinin hatasını kapatıyor.

İkinci bir anlamı zaman darlığından dolayı kendi kimliğini yaptığın işte gösterme ihtimalin çok az.

Olması gereken bu mu? Hiç sanmıyorum.

Diğer dediklerinde de çok haklısın. Adamların düzgün bir sistemi olabilir ama burada yok ve yakında senin bahsettiğin gibi hepimizin birey olarak bu işlerin bir yerinden tutacağımızı da zannetmiyorum.

Yalnız sabah 4`te girip akşam hava kararınca çıkma örneğin çok belirleyici. Sadece bu dediğin bile gerçekten yurt dışında yaşadığının kanıtı. Bizde durum şöyledir, mutlaka ama mutlaka sabah çalışma saati ne ise o saatte gelinir. Firma kapatılacak olsada, ertesi güne en büyük işi teslimde edeceksek, sabah o saatte gidilir. Ancak işin yoğunluğuna göre geç çıkılır. Bu düzensizlik sonucunda da sabah erken gelme ihtimali olmaz. Bizde ek mesai mutlaka çalışma saatinin sonuna eklenir. "İş yeri girişinde kart okuturum, çalışma saatim belli olur" diye düşünme, çalışma saatlerin ile performans ölçülmez. "Çok kaliteli işler yaparım" diye düşünme yaptığın işin kalitesi ile performans ölçülmez. Yıl sonu performansını ölçen parametreler her firmadaki her yöneticinin durumuna göre değişir.

Not: Bu saydıklarımın hepsi kurumsal olmayan firmalar için geçerli. Elbette bu işlere daha düzgün bakan firmalarda var.

Sonuç olarak her yerin kendine has bazı sorunları var. Türkiye`de iş yapanlar, Türkiye`de yaşayan yabancılar aptal değil. Türkiye`nin bazı işlerde çok büyük potansiyeli var.

Türker bey,

tesekkür ederim bu güzel yorum icin, aslinda siz kendiniz vermissiniz zaten cevabinizi, yani alt yapi yok , heryerde su baskini gibi.

Siz sabah erken kalkip isleri yapacagini, atiyorum saat 9`da ise gider, önce kahvalti, sonra saat 12-13 arasi ögle, saat 15-16 arasi ara ögün yada kahve molasi gibi zaman arcarsaniz, Türkiye`nin hic bir zaman isleri düzelmez.

Mesela eskiden ilk meslegim kalipciydi, sabah 7`de ise baslardim, yani aslinda baya gec bir saat Almanya icin, sonra bir Türk sirketinde yönetim de calistim yani idari isler, is alimi vs. ayni saat`te , bir cok isyeri sabah 6`da ise baslar. Sabah 9.00-9.15 kahvalti 15 dakika. 12.00 - 12.30 arasi öglen bunlar genelde endüstride gecerli zamanlar. Adamlar hic sasmazlar ve dakikasi dakikasina uyarlar ve adamlari isin herzaman rast gider.

Türkiye`de dedigin gibi kalite ve efektif calisma yapmazsan Türki`ye hic bir zaman ilerlemez.
Bu ama devletin sorunu degil, yani hangi yönetim olursa olsun, sen vatandas olarak, is yeri sahibi olarak kurallara uymazsan, yani enternasyonal gercek ne ise sen ona uymazsan, herzaman böyle geride kalirsin.
Yaa trafik lambasi kirmizi adam diyor niye duruyorsun, ee be adam kirmizi lamba ne icin yapilmis, uymuyacaksan. Yani bu benzetmeyi her yere cekebilirsiniz.
Alt yapi bundan olmaz, teknik ilerleme bundan olmaz, ya cok basit Film sektörü, adamlar Film yapmasini daha yeni yeni ögreniyorlar ki, bir cok Film ve dizide diyorsun bu ne acemilik yaa.

Is yerinde ki düzensizlik devam ederse, Türkiye herzaman sonlarda oynar.
Mercedes 3 vardiye calisiyor almanya`da siki ise adama de bakim, yok ya bizim bantlar saat 9 da basliyacak calismaya, onun icin Türkiye`de sistem oturmaz ise bu bölye daha 50 sene sürer. HEp kendi kendimiz avuturuz önemsiz isler ile, basit basarilari ile iste be Türkiye neymis demekle, ama Dünya yinede takmaz Türkiye`yi.

İsmail Allah aşkına gel. Aşırı mükemmel çalışmaların var :) Ağzımız açık kaldı :D
Gerçekten eksikliğin memlekette hissediliyor. Tabi korkuyoruz gelirsin de milletin işini elinden alırsın diye ama kalite artsın yeter bize :D

Not: Burada şu şu şu programları kullanıyorum, ders bile verebilirim, adidas bana görücü geldi :) diyen şahıs ben değilim. Eğer deseydim ispatlardım.

Anlattığınız meslek grubu Kalıpçılık farklı bir kategori, farkli bir sektör

Tamamen Atölye ver fabrika sistemine dayalı bir iş dalı.Ama bu kişierin çalıştığı yerlerde onlara tanınan imkanlarla bizlere tanınan imkanları farklı 2'sinde de özel şirketler ağırlıkta ama imkanlar farklı. Mesela Fabrika sisteminde çalışan bir ENdüstriyel kalıpçı.

Tabi bu da Frmaya göre de değişiyor fakat. Yılda 1 veya 2 zam. Devletin belirlediği tüm tatil günlerinde izin. Çifte ikramiye, sene başı maaşı bayram ikramiyesi. Dedigin gibi ama iş başlangıcı 08:00 'dır. hiç bir zaman ben 09:00'da acılan bir iş yeri görmedim bahsettigin meslek dalında. 10:00 / 10:10 çay - 12:00 / 13:00 yemek - 16:00 / 16:15 çay 17:30 - çıkışa hazırlık 18:00 çıkış ve genelliklevardiya degisimi. Gİbi ilerleyen bir sektördür ENdüstriyel Kalıpçılık:

Ama bizim üretim kapasitemizi, hızımızı ve çalışmamımızı bu kadar hafife alma.. Üretim sektöründeki bence tek yanlışımız '' Bir kişiye bir kaç işi yıkmak kendi işi dışındabaşka işlerle kafasını dağıtıp asıl işine olan odak noktasını kaybettirmek.. Bu giderilirse bu işler dedigin raddeye gelir. Ama bunun çalışma saati ile mola ile alakası yok..

. Mesela, inşaat sektöründe bir firma nşaat halindeki projesindei elektrik,su,doğalgaz, vs.vs. gibi ayrılan işlemlerde her birine o meslek gruplarından üniversite diploması almış birilerini koymak zorunda ama öyle degil.

Bizim ülkemizde, 1 şantiye şefi ve yardımcısı koyuyorlar aldu bitti. 1500' yakın işçinin ölümü bu sadece inşaat sektöründe. Sanayii de nasıldır acaba, Kaynak kazaları, Tonluk Eksantrik,pnomatik,hidrolik,enjeksiyon pres kazalarında, eline yada başına düşüp olankişi sayısı, iş makinalarında ölen, MAden ocakları. Elektrik çarpması, vs.vs.vs. Türkiye'yi Küçümsemen kesinlikle yanlış, Türkiye'yi takmayan dünya, ihracatını eksik etmiyor, ithalatını da esrgemiyor

,TÜrkiye'ye birçok pazardan daha fazla karmarjı gütmek için dispritörlükler, özellikle Otomotiv ve Beyaz eşya sektöründe TÜrkiye içinde üretim imkanı. Siyasi olarak zaten en büyük oyunların döndüğü tek ülke biziz. Biz mi küçüğüz de bizimle uğraşıyorlar. Bizi bitirmek isteyenler orta doğu da 1 tane bile ulaşabileceğimiz ne madde ne manevi kaynak bırakmamak için türlü türlü oynuyorlar.

             . İsmail, Arkadaşım senin hayatınla ilgili fikir almak için soru sorman güzeldi, ben yeteri kadar soruna cevap verdiğimi bilgimi aktardığımı düşünüyorum. Kerem ve Erkan'ın dediklerine şimdi bende katılıyorum. Hatta Hoolywood'a yerleş bu kadar bilginle TÜrkiye'de rezil olma, sana burada çok imkan vermezler sonuçta Dünya'nın yanında sıfır bir ülkeyiz ya...

_________________________________________________________________________________

              Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır.

                                                                                                   MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

Serkan kardesim,
beni yanlis anlama, ben Türkiye`mi seviyorum ve sadece acik acik net olan birseyi söyledim. Yani Türkiye`de sistem oturmadikca millet hep develet`te suc bulursa Türkiye hic bir yere gelmez.

Ihrac dedigin araba, agir sanayi ihraci mi ?? ucak sanayi mi , savunma sanayi ?
endüstri anlaminda ne ihraci ? biraz sebze, kuru bakliyat ile olmaz bir güclü ülke, adamlar gidip Israil`den bile domatezin togumun alan nasil bir güclü Türkiye olsun.

Dedigim gibi önce insanlarimiz kendileri düsünmeli nerede yanlis yapiyorum, ki sonra devletine yönelsin, yanlis yapiyor diye.

Büyük sirketlerinde yaptigi yanlislari, devlete yüklemek dogru degil, sonucta o sirketlerin basindakiler de insan degilmi, hata ypiyorlarsa demek ki Türk insani hata yapiyor, devlet degil.

Ben bu simdiki hükümeti ne savunurum ne de karsi birsey derim, cünkü sonucta herkezin akli fikri yerinde insan olarak, bunlari düsünebilmeli.

Millet tabi devlette suç bulacak canım kardeşim, dışarıdan konuşmak kolay, burada bedavaya adam çalıştırmıyorlar, adamı sağıyorlar resmen. Buna da çanak tutan devlet, vasıflı iş gücünün maaşını yine asgariden ödeyen, ya da ödettiren devlet, sadece kayıt alan devlet memuruna 3 bin TL veren devlet, yeni bir iş kuracak küçük yatırımcıyı vergileriyle boğazlayıp suyunu sıkan devlet, vergisini ödeyeni cezalandırıp,ödemeyeni affeden devlet, yoksulluktan kırılan vatandaşına yardım eli uzatmayıp, insanlık namına değil tamamen şeytani amaçlarla bir sürü ne olduğu belli olmayan insanı ülkeye dolduran devlet, bu milletin alın teriyle kazanıp, bin bir zorluklarla ödediği, verginin vergisi milyarlarca doları kıytırık kaçak bir saray için harcayan devlet kısacası milletin sırtına oturmuş devleti kırbaçlayan bir adam yönetimi var ülkede. Dışarıdan atıp tutmak kolay, bir gel de görelim seni İsmail kardeşim, pek iyi günler göremeyeceksin burada çok belli.. Yaşamayan bilmez..