Saçma Sapan İş ilanları - sayfa: 3

[quote=7595] Yazan: selimCGArt

Ben buna benzer bir iş ilanına dalga geçer bi cevap yazmıştım. Adam saymış bi yığın program, bunları iyi derecede bilecek diye. İngilizce de istiyo, yanında almanca da bilirse tercih sebebiymiş, bir de ehliyet istiyor. Ben de hemen başvurdum, o saydığınız programların zaten yazılımını yapan benim dedim. Ayrıca ingilizce fransızca almanca diye 10 a yakın dil sıralayıp, sümerce hititçe latince gibi ölü dilleri de ana dilim gibi bildiğimi ekledim. Uzay mekiği dahil dünyadakü bütün taşıt araçlarını kullanabildiğime dair sertifikam da olduğunu ekleyip gönderdim. Size de tavsiye ederim böyle kafa bulmaları.[/quote]
Çok komik geldi gerçekten öyle sacma sapan ilanlar var geçende sinefx de adamın biri Maya da profesyonel olan yetiştirilmek üzere eleman aranıyor yazmıstı :D

sitemizdeki ilanlardan bahsediyorsanız. o bölümde içeriğe fazla karışmamakla birlikte bazı kesin şartlarımız var. örneğin iletişim telefonu yada resmi bir web sayfası yazmak zorunludur. bu sayede telefon açıp "Bu kadar program veren kişiye ne kadar ücret ödeneceğini" sorabilirsiniz.

Herkesin söylediklerinde doğruluk payı olan ibareler var. Yer yer çelişiyor gözükse de bu sadece kişilerin kendi kişisel tecrübelerinden yola çıkarak altını çizdikleri farklılıklar. Bunlar da genelde istisna sınıfına giriyor. Aslında ucundan kenarından herkes doğruyu söylüyor. Ama konu karışık ve derine indikçe biz de daha fazla karıştırıyoruz.

İlan açıkça hatalı ve/veya bu işin ilanı böyle oluyor herhalde diye yazılmış bir ilana benziyor. Yetiştirme kısmına hiç girmiyorum. Ne konuda yetiştirileceğine göre hepsi ayrı tartışma konusu olur.

Necmi hocanın dediği gibi böyle bir ilana en güzel tepki açıp sormak olurdu, kaç para ücret vereceksiniz, yetiştirince kaç olur o ücret diye.

İyi kötü bir çoğumuz tasarımcıyız. Yaptığımız işleri de seviyoruz. Peki gördüğümüz muamele? Ama, bu işte de mevzu dönüp dolaşıp paraya dayanıyor.
Yani, adamlar "tumturaklı dümbelek aranıyor, yetiştiricez, yetiştiremezsek bir sonraki trene bindirecez" deseler de sırf meraktan gidip başvursam; bana orada gel kardeşim şu projenin baş tasarımcısısın, yok sanat yönetmenisin sana da ayda 10 kaat maaş deseler yapmaz mısınız? Nasıl, problem çözüldü değil mi? Çözülmedi mi? Adam gibi muamele görmek kaydıyla çözüldü bile.

Bu çokça rastlanan bir durum olmadığı için, sarmak için de yeterince banknot bulunamadığından faşır faşır kanlar akıyor incinen tasarımcı onurumuzun yarasından.

Ben aradaki maaş farkı 150 liracık olduğu için tekniker (ACAD operatörü babında) almak yerine direk mimar istihdam ederim onu da yaptırırım bunu da yaptırırım laflarının geçtiği inşaat şirketi gördüm.

İşte Türkiye´de bilgisayar destekli tasarım (CAD) yazılımını kullanan kişiler açısından türlü çeşit handikap:

1-Hala bu işleri bizin değil bilgisayarın yaptığını sananlar var.
2-Piyasada iş almak için fiyat kırma olgusu var. (meslek odası yok, ücret cetveli yok, yoksa var mı?)
3-İşveren için seçenek çok. Adamı çıkarır başka bir amele bulabilirim diye düşünenler var.
4-Gençler eğlenirken para kazanıyor işte yaklaşımı da var. Bir beşlik atarım oldu işte gibin.. "At bir beşlik sana göbek de atarım abü"... ne kötü.
5-Daha kötüsü müşteri de eğitimsiz. İyi ve kötü çalışma arasındaki farkı anlamıyor. Olmayacak işleri isteyebiliyor. (Bas bi düğmeye öbür seçenek de çıksın yaklaşımı bakınıs madde 1)
6-Daha daha kötüsü işverenin içinde de bunu anlayamayanlar var.
7-Daha daha daha kötüsü radiosity renderinde kenarda artifact kaldı gibi bir sorun zaten Türkiye piyasasında müşteri işveren arasında kimi ırgalıyor?

Şuna dikkatinizi çekerim ki CAD değil de IT ve bilgi işlem birimler daha farklı karaktere sahip kendi piyasalarında çok zor bir ortamda ama ciddi kazanç sağlayabildikleri bir piyasada yuvarlanıyorlar. Saygı, sevgi ve itibar kısmını saymazsak kazançsal doygunluğu daha fazla yaşıyorlar ilginç değil mi?

[u]Bu da bana son noktada şunu hatırlattı. Bizim işin içinde sanat var değil mi ya, sanatçı ne zaman anlaşılabilmiş ki?[/u]

levent ayakta alkışladım....parmaklarına sağlık