| Başlangıç Merhaba Arkadaşlar;Yaptığımız işi genel olarak Digital sanat olarak adlandırabiliriz. Dijital sanatlar kendi  içersinde birçok değişik dala ayrılmaktadır(2d-3d animasyon, klasik resim,3d görselleştirme,  mattepaint vb). Ben Kendi uzmanlık alanım olan 3d konusunda kendimce bir iki  kelam yapacağım.3d ancak kişinin kendi hayal evreni ile sınırlı olabilir. Bu  yüzden 3d de bilginiz arttıkça hayalinizdeki birçok şeyi gözle görülür hale  getirebilecek; belki onu somut bir zemine taşıyabileceksiniz.
 Uzun süreden beri yazmak  istediğim bu yazı, ne kadar kafamdakini tam yansıtamasa dahi, sizlerin  kafalarında azda olsa fikir oluşturacağına inanıyorum.3d ye yeni başlayacak  arkadaşların, bir ön hazırlık döneminde, okuyup fikirlerini oluşturmaları  amaçlı yazmış olduğum bu yazıyı, 4 ana başlıkta toplamak istedim. Umarım yazım  hoşunuza gider ve istediğiniz verimi alabilirsiniz.
 Kendini Bilmek Eğer 3d  alanında kendinizi eğitmek istiyor; fakat nasıl başlayacağınızı bilmiyorsunuz.  Bunun için öncelikli olarak 3d alanında hangi branşta ilerlemek istediğinizi  bilmelisiniz.3d modeller,3d animatör, doku artisti, ışık  ve render. Gibi birçok dala ayrılmakla beraber hepsi de birbirinden farklı,  uzun süreçli, devamlı ve pratik gerektiren dallardır. Siz hangi Sektörde  çalışmak istiyorsunuz. Sinema, reklâm, oyun, mimari... Gibi birçok sektör  mevcuttur. Ve bu sektörlere göreyukarda sıralamış olduğum seçeneklerin, kendi  içersinde değişiklik arz etmesidir. Ve her seçeneğin de alanlardan dolayı  farklı öğrenme ve ilerleme şekilleri vardır. Evet, bu durumun biraz karışık  olduğunun bende farkındayım. Fakat çalışacağınız sektörü ve yoğunlaşacağınız 3d  alanını bilmeniz gerekir. Kendinizi bilmeden bir işe koyulmak o işin sonunu  görememenize ve risklerle dolu olan bu hayatımız da riskin 2�3 katına çıkması  demektir... Tabi Bunların yanında bu işi ne için yaptığınızda önemli gönül, zevk,  para ve zorunluluklar. Veya bunların hepsi ve birçoğu; ama biz genel olarak  ufak bir iki kelam edelim.
 - Gönül ve zevk, siz her zaman gelişime açık olur ve  yaptığınız işten, para kazanın kazanmayın her zaman en iyisini yapmaya çalışacak  ve bu işten daimi zevk alacaksınız.
 - Para ve zorunluluklar, sizi belli bir süreden sonra  kısır döngü içersinde yüzdürmeye başlayacaktır. çünkü size verilen işi hemen  bitirmeye çalışacak ve bunun için belli bir zaman sonra, tekrardan ibaret işler  yapıyor olacaksınız. Veya yapmaya mahkûm edileceksiniz. Tabi bu durum işinizden  zevk almadığınızdan dolayı olacaktır.
 3d ne kadar  zevkli ise o kadar zorlu ve sıkıcıdır. Yapılan animasyonlar, görselleştirmeler,  modeller uzun süreli olabilir. Bir model yapmaya günlerce uğraşabilir ve kötü  şekilde sıkılabilirsiniz.Ama Şunu unutmayın hiçbir iş kolay değildir..İşin zor olanı zevk getirir.
 Bu yüzden  bulunacağınız sektörü düzgün bir şekilde her yönü ile araştırıp, en çok zevk aldığınız  uzmanlığı seçmelisiniz.
 örneğin:Yüzüklerin Efendisi filminin bir  sahnesinde Legolas´ın fil üzerine sıçrayıp, çevresindekileri ok ile öldürmesi  gerekiyor. Bu file çıkış sahnesi mecburen 3d yapılmak zorunda ve bu yüzden  öncelikli olarak kahramanımızın 3d modeli yapılmalı.Yurt dışında her şey sırası  ile uzmanınca yapıldığından dolayı bir çalışan kahramanımızın 3d modeli yapıyor..Ardından texturing sanatçısı modelin üstüne giydireceği  kaplamayı yapıp modelin üstüne kaplıyor.Tabi kaplamanın yapıldığı sırada başka  bir uzman modeli kemik sistemi ile donatarak fil üzerine çıkış sahnesinde  kahramanımızı hareketlendiriyor..Tabi bunların en sonunda ışık ve render amaçlı  çalışan uzmanlar en son çıktıyı..diğer departmanlara ulaştırırlar..
 Bu tarz büyük şirketlerde bir  model üzerinde 10 kişilik ekipler bulunabilir belki daha fazla.
 İşin özü arkadaşlar önemli olan  100´lerce kişi ile çalışmak değil.Evet bu işi  hızlandırıyor.Ama önemli olan takım halinde çalışmanın getirdiği avantajlar  sonucu bu tarz muhteşem yapıtlar ortaya çıkmaktadır.Yanlış hatırlamıyorsam bir  çoğunuzun bildiği Diablo, Warcraft,  Starcraft, vb oyunların yapımcısı olan Blizzard firması 3-4 kişi ile Bir evin garajında faaliyete  geçtiler.Onlar az kişi olmalarına rağmen fikirlerini bir takım halinde  oluşturup.Şuan ki konumlarına geldiler.
 
|  |  |    Araştırma Şimdi önemli olan bu uzun ve  zorlu hikâyede, nasıl bir yol izleyeceğimiz akla gelir. Ve bu hikâyede ise en  önemli konu araştırmadır. öğrenmek, fikir kazanmak. gibi  birçok farklı amaçlar doğrultusunda araştırma yapmalı, bunu alışkanlık haline getirmeliyiz.  En ufak bir işe başlamadan dahi araştırma yapmalı, fikir sahibi olmalıyız. Bunu  yaparken ise başkalarını öncelikli tutmadan kendi bilgimiz dâhilinde yapmalı,  kolaya kaçmadan bilgilerimizi geliştirmeye yönelik davranmalıyız. Eğer  gayretlerimiz yetmediği takdirde başkalarına başvurarak yardım istemeliyiz.  Bunun en önemli amacı kendimizi zora hazırlamak ve bu sayede araştırmaya  yönelerek birçok konuyu kolaylıkla üstesinden gelebilmeyi sağlamaktır.
 Ama;Benim düşüncem milletçe en büyük  sorunumuz, araştırma konusunu sevmeyişimizden ve bu konunun gerçekten de bize  göre önemsiz sayılmasından kaynaklanıyor olabilir. Belki son yıllarda bu azda  olsa değişme gösterse de halen birçok genç ve bu işe başlamak isteyen insanımız.  Bu konuyu çabucak atlamaktadır. Sebebi ise son dönemlerde internetin hızlanması  ve yaygınlaşması sonucu yabancı, Türkçe eğitim amaçlı yayınlanan yazılı veya  video şeklinde ki dokümanlara çok kolay bir şekilde ulaşılmasıdır. Aslında bu  tarz kolaylıklar sayesinde ne kadar öğrenme hızı çabuklaşsa da bizleri genellikle  tembelliğe itmektedir. Ve beynimizi bir nevi kısır döngü içersine sokmakta araştırma,  izleme algılarımızı köreltmektedir. Bunların en büyük sebeplerinden biri olarak,  birçoğumuzun yabancı dili olmayışıdır. çünkü yabancı dili bilmeyen biri "nasıl okuyabilsin  veya araştırma yapsın" şeklinde düşünülmektedir. Aslında bizim kolaylıklar  içersinde tembelleşmemiz sonucu bu konumdadır. Konuyu çok basit bir şekilde elimize  sözlüğü almak (ki elektronik sözlükler sayesinde hiç sayfa karıştırma derdimiz  dahi olmuyor sadece kelimeleri yazmak yetiyor) çözüyor.
 Elimizde İnternetin olması bizler  için bir nimet çünkü eskiden ansiklopedi karıştırmak telefon açmak ve birçok şey  yapmamız gerekiyordu. Fakat artık yerimizden kalkmadan birçok bilgiye  ulaşabiliyoruz. Araştırma yaparken de ne aradığımız bildiğimiz sürece birçok  şeye rahatlıkla ulaşabiliyoruz.
 - Araştırma  yaparken az miktarda malzeme ile yetinmek yerine, elimizden geldiğince fazla  malzeme bulmalıyız. Ve aklımızı kurcalayan birçok soruyu en aza indirmeliyiz.
 örneğin:
 Bir elma modellemek istiyoruz. Renk olarak  sarı ile kırmızı arası olacak. Ama şu var ki birçok şekilde elma ve renk tarzı var.  İnternete girerek sadece "Elma" kelimesini aratmamız yeterli önümüze birçok seçenek  çıkacaktır. Bunları toplamalı hatta bir de İngilizce aratılmalıdır. Bunun  sebebi elimizde ne kadar çeşitli malzeme olursa aklımızdaki elmayı o kadar  çabuk modeller ve renklendirebiliriz.
 - öğrenme  konusunda da araştırma yapmaktan çekinmemeli, kendimize resim, makale. Gibi  bilgilerin olduğu bir kütüphane oluşturmalıyız.
 örneğin:Bir el modellemek istiyoruz. Elimizde bir  video el dersi var. çok güzel bir şekilde aynen uyguladık. Şimdi eğer sadece o  el dersini izleyerek modelleme yaparsak dersi ezberlemiş oluruz. İzlediğiniz,  okuduğunuz dersler size sadece başlangıcı ve yolu göstermelidir. Bizim  öğrenmeye ihtiyacımız olduğuna göre bunu araştırarak yapabilir ve bu sayede  durmadan gelişime açık oluruz. İnternet üzerinde daha önce yapılmış 3d  modellenmiş, el çalışmaları bulabilir topolojilerini inceleyebilir. Gerçek El  resimlerini inceleyerek anatomilerini öğrenebilirsiniz.
 O da olmadı kendi elinizi  inceleyerek, kendinize bir elin nasıl modellenebileceğini öğretebilirsiniz.
 Bu araştırmalar sizi hem görsel  acıdan hem de kültür bakımından gelişmeye itecektir.
 Türkiye´mizde aslında imkânımız  yok bu konuya nasıl erişebileceğinizi düşünüyorsanız. Araştırma yapabileceğiniz  bir ortam olmasa bile sadece çevrenize bakmanız yeterlidir.
   Görme,  İzleme, Hissetme Diğer Başlığımız Olan "Görme,  izleme, hissetme", sektöre adım atacak arkadaşların araştırmadan sonra en  önemli uygulamaları gereken başlıktır. Aslında bu konu araştırma başlığı  altında olmalıydı. Fakat ayrı işlenmesi kanısındayım.
 Bir cismin üzerine düşen ayrıntıları  (ışık, gölge, renkler, cismin kendi ayrıntıları vb.) etkenleri incelemeleri,  yapacakları animasyon, görselleştirme, modellemeler de inceledikleri çevreyi  yapıtlarında uygulamalarını sağlayacaktır. Her hangi bir camın nasıl  parladığını o camın nasıl bir özelliğe sahip olduğunu görmeden modellerin de  kullanamazlar. Bir yürüme animasyonunu çevresindekilerin yürüyüşünü incelemeden  hayata geçiremezler. Her zaman her an çevrenizi izlemeniz, görmeniz incelemeniz  gerekir. Şu bina nasıl modellenir? Bunun üstüne düşen ışığı nasıl yakalayabilirim?  Gibi soruları kendinize sormalı ve çözümlerini aramalısınız. İmkânlar dâhilinde  sahnelerin, ayrıntıların, renklerin resimlerini çekip sonradan inceleme fırsatı  elde edebilirsiniz.
 Bu inceleme kıstasları da duruma  göre değişecektir. Işık, gölge bilgisi her daim gerekeceğinden bu kriterlerden ayrı tutulmalıdır. Ama Bir mimar, Mimari  modellemeler yapacağından Bir insanın anatomisini hareketlerini devamlı olarak  incelemesine gerek yoktur. çevresindeki mimari mekânları tasarımları hiç  durmadan incelemesi kendisi için yararlı olacaktır. Bir Organik modelleyen  arkadaşta, çevresindeki mimari tasarımları incelemektense, İnsanların  Anatomisini ve hareketlerini incelemelidir.
 İncelerken bir yerin duvarla  kesiştiği bölgenin şeklinden, aradaki o kesişimin rengini, kaplamasının ne  olduğunu görüp algılamak ve kafamızın bir yerine kazımak. Hatta elleyerek o  bölgenin nasıl olduğunu tüm açıklığıyla hissetmek, size o bölgenin nasıl  olduğunu, görseli ile dokunma hissini birleştirerek çok daha iyi  kavrayabilmenizi sağlar.
 Bir kumaşa dokunduğunuzda o  kumaşın sert mi ipeksi mi olduğunu anlarsınız. Ve bunu animasyonunuzda veya renderınız da nasıl olması istediğinizi, sertlik ipeklik  acısından modelleyebilir veya simule edebilirsiniz.
 çevreniz de önünüzde binlerce incelecek  bilgi var. Ama biz bunların farkında bile değiliz.Ama 3d sayesinde  göremediğimiz o kadar çok şeyi görme şansına sahip oluyoruz ki..Hayretler içersinde kalıyoruz.
 
|  |    Seçim Eğer bu işten vazgeçmeyeceksek ve  hangi dalda ilerlemek istediğimizi azda olsa karar verdiysek. Şimdi ki sorun  Hangi 3d Programı seçmeliyim.Belki en çok bunda  zorlanacaksınız.çünkü birçok yerde "şu program üstün, şu programın şu opsiyonu  rezil;ama bunda kolay o zaman bu  aşmış".  Gibi kelimelerin çevreniz ve internetten kulağınıza gelmesi sonucu aklınız  karışıyor.Hangisini seçeceğinizi uzun süre düşünüyorsunuz.Bütün programları  incelemek güzeldir..Ama size en kolay gelenle  başlamanız sizin için çok daha iyidir.
 Şöyle düşünelim: Bir ressam  yaptığı resimler sonucu büyük beğeni kazanıyor. Bir kral çağırdı ve "Bana bir  resim yap" dedi. önüne malzemelerinizi dizdirdi.(Boyalar Fırçalar.). "Seç" dedi,  istediğini seç ve başla. Ressam kralın verdiklerini değil kendi ne ait olan fırçaları  boyaları kullandı. çünkü Ressam kendi aletlerine alışkındı. Bu ressam Kralın  önerdiği malzemelerin kötü olduğundan değil(çünkü  biliyor ki onlarla da istediği her resmi yapabilirdi.).  Ressam kendi malzemelerine alışık olduğundan dolayı, her türlü resmi kısa  sürede hiç alışmasına gerek kalmadan bitirebiliyordu.
 Şimdi Ressam sizseniz malzemeler de  (Houdini, 3d Studio max, Maya, Xsi, Lightwave, Cinema 4d, Modo, Blender vb.) bilginiz;  3d ise siz hangi türde malzeme kullanırsanız kullanın, sonuçta ortaya çıkacak  aynı resimdir. Farklı değil. önemli olan Program öğrenmeniz değildir. önemli  olan 3d yi bilmeniz ve uygulayabilmenizdir. Programlar size sadece kolaylık  getirecektir. Her programın avantaj ve dezavantajları mevcuttur. Hatasız veya  her şeyin kolay olduğu programlar yoktur. Bir programda kolay olan diğerinde  zor olabilir. Buna takıldığınızda siz program öğrenmiş olursunuz 3d değil. İlk  kez elinizi sürüyorsanız bir programa, önce ufak bir araştırma yaparak size en  yakışıklı gözüken programla başlamanız en iyisi olacaktır. çünkü ileride seçtiğiniz  sektörde kullandığınız programlar bir şekilde değişim gösterecektir. Siz temeli  yani 3d yi bildiğiniz takdirde. Birçok programı kısa sürede zaten  çözebileceksiniz. Ve ileride birinde modelleme birinde animasyon birinde render  alabilecek, size hangisi avantajlı geliyorsa onu seçeceksiniz. Bir projede gerektiği  takdirde farklı programları yan yana kullanabilir ve işinizin daha hızlı  yürümesini sağlayabilirsiniz.
 (               ülkemizde genelde tek programla 3d film,  oyun. Vb. yapmaya çalışırız. Ve bu programı da bilirsek, her şeyi ile bilmemiz  gerekir. Ama bu çok yanlış bir davranıştır. Yapılan işe göre kullanılan  programlar farklılık ve çoğulluk gösterebilir. Bu değişiklikler kişinin  uzmanlık alanına göre farklılıklar gösterebilir. ülkemizdeki en büyük kavga  benim işittiğim üzere Maya ve Max arasındadır. İki  programda da (Tabi ki diğer bütün 3d  programları) istediğinizi yapabiliyorsunuz. Tek fark birinde kolayken diğerinde  zordur. "Maya da bu kolay Max de zor. Hayır Max daha basit maya karışık..modelleme  zor."Gibi sözleri sarf eden bir çok insan susup.Etrafa çamur atmaktansa oturup  ülkemizde güzel işler yapmaya gayret gösterseler.çok güzel işler çıkacaktır.)
 Tabiî ki sizin kendinizi nasıl  bir eğitimden geçirdiğinize bağlı olacaktır. Herkes bir şeyler söyler; ama size  en güzel ve kolay yolu sadece siz bulabilirsiniz.
 İşin özü şudur arkadaşlar.3d  Sektörü zordur, sıkıcıdır, uykusuz bırakır, aç bırakır ama gerçektende Zevkli  bir iştir. Cem diye bir arkadaşımın sözü aklıma geldi."3d´ci 03.00´de yatar  demişti bir ara " Baya bir kopmuştuk bulunduğumuz ortamda. Ama Bu söz gerçekte  doğrudur doğru olmalıdır..çünkü bu sektör tekrar  tekrar söylediğim gibi zordur, her geçen gün gelişmekte yeni bilgiler ortaya  çıkmaktadır. Ve bizim ise bunlara yetişebilmemiz için uykumuzdan biraz kısmamız  gereklidir. Gayret göstermeli ve çalışmalıyız, durmamalıyız boş durduğumuz her  han bize eksi olarak geri dönecektir. Ve kafamızı bir şekilde bir yerlere  vuracak haddeye getirecektir. Canınız sıkıldığı anlarda oyun oynayın, kitap  okuyun, sinemaya gidin, arkadaşlarınızla muhabbetlere girin. Vb. sonuçta hayat  o ekranlardan ibaret değil, yaşadığınızı sakın unutmayın. Ama şunu da bilin. Güzel  işler her zaman zorlu olanlardır.
 Yazımı burada bitirmek istiyorum  Birçok şey yazılabilir ama bu yazılanlar her zaman değişecektir. çünkü  teknoloji yerinde durmuyor. Bilgi devamlı katlanıyor. Umarım yazdıklarım  işinize yarayacaktır. Biraz karışıkta olsa umarım yeterince kendimi  açıklayabilmişimdir..Sizlere 3d Konusunda Başarılar  Dilerim.
   Linkler;http://www.cgsociety.org/
 http://www.evermotion.org/
 http://www.cgchannel.com/
 http://www.3dm3.com/
 http://www.tr3d.com
 http://features.cgsociety.org/
 http://www.wetadigital.com
 http://www.ilm.com/
 http://www.pixelmagicfx.com/
 http://www.scanlinevfx.com
 http://www.digiflame.com/
 Hazar Değirmenci |