Çizgiroman

Selamlar arkadaşlar..

Bir çizgiroman okuru (nacizane birazda çizeri) olarak merak ettiğim bir konuyu buraya taşıyıp yardımlarınızla aklımdaki en azından birkaç soruya cevap bulmayı planlıyorum ...
Ülkemizdede yurtdışında olduğu gibi çok fazla ilgi gören , birçok insan tarafından beyenilerek izlenen ve milyonluk gişe hasılatı yapan çizgiroman uyarlaması filmlere ( conan , hulk , spiderman , batman , spawn , hellboy , constantine vs. vs. vs. ) ilgi bukadar yoğunken bu filmleri yapılmış ve daha filmi yapılmamış birçok çizgiromanın tirajlarının 1000 li sayılarda gezmesinin sebebi sizce neden?..

sorularıma gelince:

1- çizgiroman okurmusunuz? neden?
2- en son hangi çr ı okudunuz?
3- genel olarak çizgiromanlar hakkında düşünceleriniz nelerdir?

yararlı hertürlü yorum ve düşüncelerinizi bekliyorum..kolay gelsin.[:I]

Çizgi romanlar üzerine güzel bir tartışma başlatmıştık " Benim çizgi roman kahramanım" adlı forum başlığında , orada pek çok arkadaş çizgi romanlarla ilgili düşüncelerini yazmıştı,
Çizgi romanların tirajlarının düşmesinin pek çok nedeni var bunların en büyük sebeplerinden biri de artık çizgi roman degilerindeki fantastik karakterlerin artık 3d programlarla görselleştirilip çok daha büyük bir projede mesela bir sinema filminde kullanılabilmesi,demekki bunda bizlerin de kabahati var,Eskiden bir çocuk hayal gücünü zorlayacak her şeyi çizgi romanlarda bulurken şimdi gelişen teknoloji ile birlikte kağıt üzerindeki çizgi roman ancak bir eskiz olarak kalıyo , çünkü teknoloji hayal kurabilecek alan bırakmıyo, benim en büyük hayal kırıklıklarımdan biri, yıllarca okuduğım ,kafamda şekilden şekile soktuğum örümcek adamın bir gün beyaz perdede kanlı canlı oynamasıydı , o günden sonra asla örümcek adam okurken i bir şey üretemedim kafamda çünkü tüm hayal çerçevem izlediğim filmle sınırlı kalmıştı. ve o gün örümcek adamın sihri bitmişti benim için. bunu bir tek conanda yaşamadım, şimdi tek dileğim hollywood ROM ve demir adama el atmasın onlar benim hayallerime kalsın, Bunu düşünmek de fazlaca bencillik olur , mesela Hollywood un çektiği Hellboy sayesinde yeni nesil hellboy la tanıştı , her ne kadar eski saman kağıt olmasa da ofset baskı olsa da yine de bir girişim, Birde saman kağıdının ayrı bir kokusu ve havası vardı , ofsetler bence eserin ruhundan mı çaldı dersin? Okuduğum çizgi romanların sayısını ve isimlerini hatırlamam mümkün değil ama en son orta okulda bir meyve kasasında 50 tanesini satmıştım ona rağmen evden taşınırken 3 fındık çuvalı dolusu çizgi roman vardı evimde bu yaklaşık 400 kilo kağıt eder, babamda epey papara yemiştim onları yük ettiğim için, Pek çok çizgi roman okudum, ama Rom,Conan,Silver surfer,Groo, Red Kid,Demir adam ,Ten Ten,Benim için hep ayrı bir yere sahip oldular , Güzel sanatlara Girmemde özellikle Conan ın ayrı bir katkısı var, Ne yazık ki yeni nesil artık bu hayal gücünü büyük produksiyonlu hollywood yapımlarında buluyo , çizgi roman takipçileri artık ( çok idealist olanlar dışında) renkli ekranlarda bu hayalin peşinden gidiyo , okumak izlemekten daha zor çünkü, ve Gerçekten çizgi romanlar artık eskisi gibi gelmiyo eski amatör ruh yok kuşe kağıda basılı ofset çizgi roman aldığıunda paranın sanatçının cebinden çok büyük gökdelenlerdeki medya patronlarına gittiğini hissediyosun.
Sorulara gelince belki çoğunu yukarıda açıkladım
1- Okurum, Çünkü çizgi romandaki kurgu dünyası bir sinema daki produksiyonla kurulandan çok farklıdır, bir duygu ve düşünceyi dakikalarca akan ekranda değil 3-4 karede anlatmak ve anlamak gerekir , bu 3-4 karenin arasındaki boşluklarda o düşünce ile ilgili düşünceler üretmek için sana fırsatlare tanır çizgi roman , kendi hayal gücünü kullanmanı sağlar , fakat bir sinema filminde buna fırsat dahi bulamazsın , bunu ancak belki film bittikten sonra yakalayabilirsin , o da yanında filmi konuşabileceğin birileri varsa.
2- En son marvelin yeni basım Örümcek adamlarını, ve eski kitapçıdan aldığım Groo yu okudum .
3- Sanırım bunun cevabını yukarıda uzunca anlattım:)

1-okurum tabi.. eğlendirir, rahatlatır , gerçek hayatta olmayan . olamayan , olmasını istediğimiz yada istemediğimiz şeyleri onlarda bulabiliyoruz, sanırım bu yüzden...

2-en sonmu :) pek hatırlamıyorum ;sanırım penguen ve leman dergisindekilerdi.. :))

3-şu kadaraını söyliyim yeterince çizgiroman kahramanımız yok.[G2]

İstedikleri kadar filmini yapsınlar benim yine de çizgi romanın ayrı bir yeri var.EN çok mister no okurdum mesela>sonra spidermani de okudum.Filmi çıktıktan sonra almaya başladım.Fakat genelde bunları ya yazlıkta yada yolculukta alıp okuyorum.Başka zaman alıp okumam.Bilgisayar varken hiçbir şey okuyasım gelmiyor genelde.Bi ara bilgisayarımı satmıştım.2-3 yıl kadar bilgisarsız dolaştım.O sıralarda günde 350 sayfa okuduğum oluyordu.Bi kitap alırdım bir günde biterdi.Sıkıntıdan ne varsa okurdum.Tiraj düşüklüğü heralde bilgisayarın yaygınlaşması olsa gerek diyorum ben.

1-Çizgiroman çok okumam hatta yeni nesil olmamdanmıdır bilmem tommix conan falan okumadım.Ozan abinin yazdıklarını okuyunca çok şey kaybettiğimi hissettim.

2-kendi çizdiklerimi saymazsam En son aylar evvel leman dergisini okumuştum.

3-Ben 6 yaşımdan beri çiziyorum.Belki çizdiğim kağıt sayısı milyonları bulmuştur.Hatta her delikten üzerine birşey çizdiğim bir kağıt çıkıyor.Resim değilde ben çizgi iyi çizerim.Kendime ait çizgiroman kahramanlarımda var (Nazmi,Mühendis Yücel,Chiprail Tufan gibi).Eğer şikayet bilgisayardan dolayı çizgiromanların okunmamasıysa her ne kadar saman kağıdındaki kokuyu ve tadı vermese bile okunması için çizgiromanların bilgisayar ortamına aktarılması.Belkide conan gibi böyle tanınmış karakterlerin tüm serilerinin yayınlandığı web siteler vardır.Bak aklıma gelmişken geçenlerde 3D modeller ve karakterler kullanılarka yapılmış bir çizgiroman görmüştüm.Çok hoş görünüyordu.Böyle şeyler yapılabilir.

Öncelikle yorum yazan arkadaşlara teşekkürler edeyim..

bence çizgiroman okunmamasını bilgisayar veya teknolojinin ilerlemesine bağlamak yanlış ... durumu anlatan iyi bir örnek değil ama televizyonun gelmesiyle radyo ortadan kalkmadı değilmi? .. devamlı yurt dışından örnek vermekten haz alan biri değilim sadece olayın teknoloji ve bilgisayarla ilgili olmadığını anlatmak için veriyorum bu örneği.. neyse bu konuda adamları gerçekten kıskanıyor insan mesela japonya da gazete dergi gibi çizgiroman ( manga ) giriyor evlere.. avrupada ( özellikle almanyada ) milyonları bulan çr satışlarından geçenlerde bahsediliyordu.. burada sanırım çizgiromana bakış açımızda problem var biraz yani çoğumuzun aklına çizgiroman deyince sadece spiderman süperman geliyor.. halbuki bu tip süper kahraman çr. leri yanında gerçekten iyi hikayeleri olan , daha ayakları yere basan , desen ve kurgu bakımında daha sağlam ,hatta edebiyat ödülleri almış çr lerde var.. bunlar biraz es geçiliyor sanırım..
son olarak ayrıca çr diye karikatür dergisi adı veren arkadaşların kulaklarını çekesim gelmedi değil [;)]

yorumlara devam.. [:I]

Null arkadaşım , dediğin gibi Çizgi romanı sadece geçmişteki örnekleri ile değerlendirmek yanış olur yeni dönemdeki çalışmalar da oldukça iyi fakat önemli bir fark var , 70-ve 80 li yıllarda ki toplum anlayışında farklı ülkelerin kültür ve anlayışını daha kolay kabullenebiliyoduk, mesela bir Amerikan çizgi romanında anlatılan dünya bize çok da yabancı değildi , çünkü o dönem televizyonlarımızda Amerikan tarzı Türk filmleri, Türk yapımı westernler,İngilizceden bir bir çeviri pop şarkıları , mini etek ve yüksek topuk modası vardı, Şimdi daha çok kendi içimize kapandık, dışarıdan gelen her şeye önce tepki ile yaklaşıyoruz , eskisi kadar kolay kabullenmiyoruz, çünkü zamanında içimize giren bu kültürün, bize zarar verdiğini düşünüyoruz , Bunun yanında manga kültürünün kabullenilmesi , bundan çok daha zor , çünkü dahauzak bir hayal dünyası var , yaşam tarzımız ve alışkanlıklarımız eskisi kadar kolay kabullenmiye herşeyi, eskisi gibi şeffaf ve hoş görü sahibi de değiliz çünkü bu hoşgörü yüzünden çok çektik belki,ve kandimiz yapmaya kalksak daha iyisinide yapsak , kendimize öz güvenimiz kalmamış , kendi yaptıklarımızı , başkasından daha çok eleştiriyoruz , aslında bu toplumsal bir mesele , toplumsal bir bunalım yaşıyoruz , ve bu o kadar derinlere nüfuz etmişki, olay çizgi roman konusuna kadar geliyo. Bu benim düşüncem, fakat biraz düşünürseniz eminim bana bu konuda hak vereceksiniz.

leman, gırgır gibi dergileri bence çizgiroman sınıfından saymamak lazım. dergilerde kısa hikayeler var ama çizgiromanda 100 sayfa mesela sadece bir hikayeyi anlatıyor.

Conan benim için en vazgeçilmezidir. saman kağıt versiyonları olsa yine okurum ama artık pek görünmüyor. ofset baskılar daha pahalı oluyor.

japon manga türünü de çok severim ama daha çok (film)anime olarak izliyorum.


bende merak ettim bizde özenti bile olsa neden böyle doğaüstü bir kahraman yok acaba. karamurat, karaoğlan falan gelişmiş ama neden biri çıkıp garip bir kahraman yapmamış.

Su anda yasadigim ulkedeki cizgiroman satilan magazalari gorseniz inanin dudaklariniz ucuklar. Sahsen ben ilk defa icine girdigimde esim beni zar zor cikartti disari. Bu ilgisizlik ne yazik ki bizim ulkemizde mevcut. Adinini sanini dahi duymadigimiz binlerce cizgiroman ve bunlarin okuyucu kitlesi mevcut. inanilmaz bir sektor. Adamlar her cizgi romanin icindeki kahramanlarin bustu, heykelcigi, aksesuvarlari vs vs akliniza ne geliyorsa beraberinde ayni magazada satiyorlar. Nasil bir pazarlama stratejisi kurmuslar insan gozlerine inanamiyor. Yani bizler gibi insanlar o magazalardan birine cebinde yeterli para ile girse inanin hic abartmiyorum minimum 10.000 dolar birakir cikariz.

Size bir tanesinin web adresini veriyorum. Bir inceleyin ama kendinizi fazla kaptirmayin [G1]

[url]https://www.silversnail.com/default.html[/url]

Güzel konular ortaya atılıyorda bence es geçilen bir konu var. Daha doğrusu teğet geçilen. Örümcek Adam, Rom, Mister No, vs. elit çizgiromanlar hepsi güzel iyi hoşta neden bizim favori bir yerli çizgiroman karakterimiz yok bence işin özü burada yatıyor. Yerli çizgiroman deyince akla mizah dergilerinden türeme (eski kilimleri kırpıp kırpıp yıldız yaparlar misali) çizgiromanlar geliyor. Kendilerini eleştirmiyorum. Hatta ilk çıkan l-manyak dergisini hatırlıyorumda içi karikatürden bozma çizgiromanlar ve ne yaptığını bilmez çizerlerle doluydu. O günden bu güne kadar hayli ciddi bir ilerleme kaydettiler ve içlerindeki çizgiroman sevgisi ve iyi niyetleriyle bu bayrağı taşımaya çalıştılar.
Hiç düşündünüzmü neden uyduruk yerli dizilerimiz nasıl oluyorda kaliteli yabancı dizilere 5 basıyor ya da ite kaka yapılmış sinema filmlerimiz yüz milyon dolarlık holywood filmlerine kafa tutuyor. Ülkemizde neden çizgiroman okunmuyor? Bileşenleri bir araya getirdiğiniz zaman cevap kendiliğinden ortaya çıkıyor. Ama bu bileşenleri saymak biraz zaman alır. Şu anda fazla vaktim yok ama fırsat buldukça aklımda kalanlarla peyder pey sizlerlede paslaşarak kendimce saymaya çalışacağım. Şimdilik şunu söyleyeyim, çizgiroman bir kültürdür ve bu kültür bize ait olmalı lakin bilnçli veya bilnçsiz kişiler tarafından zaman zaman da sistematik olarak bu kültür yok edildi. Ve geriye sadece savaş artığı birkaç son kahraman kaldı. Birde yeni yetişen comicslover´lar.