örümcek adam imana geldi :D - sayfa: 4

Şimdi yukarıda Atatürk Cumhuriyet Din Kitap konularının karikatürize edilmesinin sakıncalı oldugu durumu bağdaştırdığım alaya alma meselesini göz önünde bulundurursan Atatürkü koruma kanunundan sonra Atatürkle ilgili alaya alma merkezli kaç karikatür yapılmış oldugunu ve yapanların ne gibi durumlarla karşılaştıklarını bilmek lazım gelir. Zira Atatürk kendi zamanında yapılmış karikatürleri alaya alma maksatlı dahi olsa kişiliği itibarı ile hoşgörüyle karşılamış olabilir lakin bugün böyle bir karikatür yapıldıgı takdirde devletin , cumhurun ve bilhassa senin nasıl bir tepki vereceğini düşünmen gerekir. Böyle bir karikatür olsa hoşgörüyle karşılayıp karşısında rahatça kahkaha atabilirmiydin ? Ben şahsen herhangi bir hoşgörü göstermezdim. Peki Mizah alaymıdır değilmidir ? Mizah niyetine , konusuna ve tarafına göre toplumları kaynaştırıp hoşgörü sınırlarını yukarı çekerken bazen yukarı çekilen şey hoşgörü sınırları değil büyük çatışmaları başlatacak bir bombanın pimi de olabilir. Nitekim Danimarka örneğinde bir karikatürün ortalıgı nasıl karıştırabileceğini nasıl bir kin -nefret-alay taşıyabileceğini hepimiz gördük. Bu mizah örneğide kendine göre güldürü amaçlı değilmiydi ? Kendi taraftarlarını güldürmemişmiydi ? Güldürmüştü. Fakat başkalarının özgürlüğüne , değerlerine tecavüz eden bir özgürlük özgürlük değildir. Olaya tamamen somut olarak bakarsak evet mizahın , karikatürün , karikatürü çizen kalemin , mürekkebin , kağıdın suçlu olması zaten düşünülemez. Suçlu olan bu gibi işleri yapanlardır. Kimse yukarıdaki karikatürü herhangi birşeyle suçlamıyor.Genelleme yapıp mizahı ve tüm mizahçıları suçlayanda yok.Dediğim gibi mizah güldürü , samimiyet , kahramanlık , dostuk , barış ve sevgi gibi imgeleri içerebileceği gibi elastiki yapısı sayesinde alaya alma , iğneleme , ironi den tutunda kin , nefret ve düşmanlıga kadar giden geniş bir yelpazede büyük çatışmaları tetikleyici unsurlar da içerebilir. Şimdi bunları gözönünde bulundurdugumuz zaman mizaha gösterilen tepkiye göre tepkinin bir kompleksmi yoksa kişinin sahip oldugu değerleri , onuru , erdemi korumaya yönelik bir davranışmı oldugunu çözmemiz pekte zor olmaz. He şimdi bir densizin yaptıgı gereksiz bir karikatür onur meselesi mi yapıldı ? Tabiki yapılmadı. Aslında ciddiye bile alınmadı.Alınmamalı.Ama dikkat edilmeli ve hassas tepkiler verilmeli.Çünkü büyük savaşlar şekli muhtelif ufak çatışmalarla başlar ve büyük devletler dikkate alınmayan ufak isyanlarla yıkılır. Bu arada kuyu baya derin ve biz taşı aramaya inerken karikatür paralelinde espriler yapmaya çalışıp taşı iyice dibe batırmaya çalışanlarda mevcut.

CG-Designer´ın ve Deep Ocean´ın söylediklerine katılıyorum.


Özellikle Deep Ocean´ın mizah üzerine söylediği şeyler çok doğru. Mizah, ele aldığı konu üzerine çok orijinal bir bakış açısı sunabileceği gibi, o konuya ait kabulleri sarsmayı da hedefleyebilir.


Bazı insanların kimi konuları kutsal kabul edip, bu değerlerin kutsiyetini yeryüzündeki tüm insanlara kabul ettirmek amacıyla, o konuyu mizaha konu edilemez ilan etmeleri, mizah alanından muaf tutmaları ve bunu bir çeşit gözdağı/uyarı iması ile pekiştirmelerinde, eleştirilecek çok fazla şey var. Snaap´in "Bazı şeyler kişiler kurumlar karikatürize edilemez , alaya alınamaz arkadaşım." girizgahındaki buyurgan tavır bu tutumun bir örneği.


Mizahın sınırları ile ilgili düşünmek isteyenler için South Park bir ansiklopedi gibi. Bu çizgi film yeryüzünde kutsal sayılan ve mizah alanına dahil edilmesi problemli olan hemen her alana el attı, özellikle Hristiyanlık inancı ile ilgili şimdiye kadar olmadığı kadar ileri gitti; fakat bildiğim kadarıyla en ciddi sansür olgusunu Hz. Muhammed´in görselleştirilmesinin konu alındığı bölümünde yaşadı.

"Bazı insanların kimi konuları kutsal kabul edip, bu değerlerin kutsiyetini yeryüzündeki tüm insanlara kabul ettirmek amacıyla, o konuyu mizaha konu edilemez ilan etmeleri"

Birincisi bu cümlende sebeple sonuç arasında hiçbir ilişki yok.Mizaha konu edilemeyen bir şey kesin olarak kutsal mıdır bunu mu çıkardın yazılanlardan ? Dahası yazdıklarına bakarak herhangi bir kutsiyete inanmadan hariçten gazel okudugunu düşünüyorum. Bekara karı boşamak kolaydır derler. Yanlışsam düzelt. Dogruysa da illaki hayatta deger verip sevdigin birşeyler mevcuttur. Mesela anne yada babanı ele alalım. Ve sarsılması hedeflenen kabul de namus olsun. Yöntemde tabiki mizah. Bu üçgende ortaya çıkan bir karikatüre karşı ne kadar müsamaha gösterebilirsin ? Bir kendini test et. Hayal et. Aklında karikatürler oluştur. Tepkini ölç. Ve South Park mizahın sınırlarını çizen bir yasa veya ansiklopedi değil mizahın sınırlarının nasıl aşılabileceğini saygısızlıgın boyutunun ne denli abartılabileceğini gösteren bir çizgifilmdir. Konu edilen şeyler İslam Hristiyanlık vs. değilde senin yada bi başkasının annesi babası olsaydı vereceğin tepki ne olurdu merak ediyorum. Aklına gelen şey hoşgörü ise sen farklısın demektir. Dünya üzerindeki 6 milyar insandan farklısın demektir. Şimdi ben bu anne baba mevzusunu cüretkarca biraz daha açsam acaba hangi girizgahta nasıl bir buyurgan tavır takınırdın ? Yada mizah senin hakkın deyip insanlara hoşgörü dersi mi vermeye çalışırdın ?

mizahın doğuş sebebi herşeye ve herkese karşı muhalefetten gelir...

ne olursa olsun illaki eleştirmek istediği şeyin eksik yanlarını bulup mizahi bir üslüpla kağıda çiziverir üstad...

ama atlanmaması gereken ince bir konu vardır o da kutsal saydıklarımız.. aslında bir kaçç şey dışında onlarla ilgili de mizah yapılabiilr.. mesela azrailin canını almaya geldiği adamla bi muhabbeti çizilebilir yada kara çarşaf giyen birini çizip o goruse sahipleri incitmeden hafif dokundurulabilir...

mesele şudur aslında..peygamberiimiz in karikatürize edilmesinin hoş olmaması onun kendi resminin bile alınıp duvarlara asılmamasını soylemesinden gelir... eğer yapılabilseydi (yani o konuda kendilerinin izni olsaydı) eminim ki her tarafta çizimleri satılır her eve illaki bir tane alınıp duvara asılırdı....yani Peygamberimizi ovecek Onu onurlu bir şekilde gostercek bir çizim bile aynı tepkiyi alırdı..hassasiyet burdan kaynaklanıyor.

birde karikatürde onu küçük düşürücü şeyler .çizildiğinde dünya nüfusunun 4 te 1 inin inandığı birisine bu şekilde davranılmaması saygı duyulması gerekliliği ortaya çıkar..ki zaten karikatürün çizilme sebepleri çok da masumane değildir...birilerini ayağa kaldırmak kaos ortamı oluşturmaktır ve ardından yapılacak her kotu eylemi müslümanlığın üzerine yamamaktır....tabi bu konu apayrı...


aslında bu karikatrün sitede bu kadar ciddiye alınacağını tahmin etmiyordumm ilk gorduğumde.. buraya üye olan ve bu işlerle az çok uğraşan insanlar diğerlerinden farklı düşünür ve farklı algılamaları vardır....

ama bu karikatürden de kalkıp kutsallarımızla dalga geçemezsiniz yargısını çıkarmak da doğru değil...

yalnız karikatür olarak düşünürsek de güldürüyor ama o kadar kaliteli bir espri de sunmuyor karşısındakine...

birde deryanın sozu çok hoşuma gitti. karikatürü hoş karşılamak aşmışlığın ifadesidir...[G22]

evet son olarak ince çizgii..... kutsalların içine de girebilir ama o ince çizgi her zaman korunmalıdır...

bu arada PENGUEN ve KEMİK hastasıyımdır[S16][S10]

pengueni preşembe sabah alır oglene kadar bitirir sonra hafta boyunca 2-3 tekrarını yaparım[G16][G7][G8]

Snaap soru bana değildi ama ben cevaplayayım:

Birisi benim anneme ya da babama bi şekilde hakaret ederse kalkıp mahkemeye giderler, tazminat davası açarlar. Hakaret etmek, küfretmek suçtur ve cezası vardır.

Öte yandan eğer birisi annemi ve babamı veya yaptıkları işleri, aldıkları kararları eleştirirse ya da onları eleştiren bir karikatür çizerse hiçbişey yapmazlar. Zaten böyle bir durumda tazminat davası açsalar da kazanamazlar çünkü eleştirmek suç değildir.

Herkesin herkesi ve herşeyi eleştirme hakkı vardır. Kimse de eleştirilemez değildir...

Eğer sen bu karikatürün eleştiri sınırını aşmış, hakaret içeren bir karikatür olduğunu düşünüyorsan Haybe dergisine dava açıp hakkını aramayı deneyebilirsin ama büyük ihtimalle 50 küsür yıllık yasalarımızın bizlere tanıdığı sınırlı özgürlüklükler, senin uygun gördüğün miktardan biraz daha fazla olduğu için mahkemeden eli boş dönersin.

Snaap, elbette annem ve babam mizaha konu edilebilirler. Forumlarda kişisel mevzulara girmekten hiç hoşlanmam ama, madem ki sen konuyu benim anne ve babama getirerek bu ilkenin ötesine geçtin, ben de örneğimi istediğin minvalde vereyim.


Babam geçen sene bir iş gezisi için Malezya´ya gittiğinde, oradaki (başka amaçlarla kullanıldığı rivayet edilen) turistik masaj salonlarına gitmiş olabileceğine dair esprileri ailece yapmış, babamın kıvırmalarına, annemin de mizah konusu olan bu olasılığın gerçekliğini -kendince çaktırmadan- test etme çabalarına bolca gülmüştük. Burada bu türden mizaha zemin hazırlayan bir bağlam vardı ve hiçbirimiz bundan gocunmadık. Belki de mizah ile hakaret ve iftira kavramlarının arasındaki fark üzerine daha çok düşünmelisin.


Konuyu kavramsal zemininden alıp kişiselleştirmene dahil olmaktan hiç memnun değilim ama, anne ve babam mevzusunu kendi arzu ettiğin cüret derecesinde açabilirsin. Ben bundan herhangi bir rahatsızlık duymam. Örnekleyeceğin mizah zekice ise gülerim; fakat peşinen söyleyeyim ki haklarında zerre bilgi sahibi olmadığın bu insanlar hakkında mizah üretme gayretinin bambaşka motivasyonları işaret ettiği de aşikar.


Ayrıca nasıl bir mantıkla hareket ettiğini bilmiyorum ama biyolojik nedenlerle, yeryüzündeki insanların büyük çoğunluğu bazı başka insanların anne ve babasıdır. Mizaha konu edilmesi kabul edilemeyecek kutsallığı ebeveynler üzerinden formüle etmeye kalkarsan, varacağın sonuç mizahı tümden yasaklamaktan pek farklı birşey olmaz.


Bana kalırsa kutsallıkla mizah arasındaki ilişkiyi şöyle formule etmek gerekiyor: Eğer bir kavramı hakkında espri yapılmasına tahammül edemeyecek derecede kutsal kabul ediyorsak, o konuda espri yapmamalıyız. Başka insanların sizin gibi hareket etmesini beklemek demek, o insanlara da kendi değerlerinizi dikte etmek anlamına gelir ve bunun sonu gelmez. Birisi dinini, diğeri ebebeynlerini, beriki orduyu, bir başkası kralını, falanca desteklediği futbol takımını, filanca biriktirdiği posta pullarını, ben de bahçe duvarımı kutsal kabul edebilirim. Her bir bireyin kutsiyet hassasiyetini sınır kabul edersek mizah yapmanın hiçbir yolu kalmaz.

mizah silahtır; kullananın niyetine göre, ıslatır yada öldürür [:I]

Snaap sen şu yazdıklarından utanmıyorsan sana söylenecek her kelime boşa söylenmiş demektir.

Snaap, saygısızlığını ayrıca belirtmene gerek yok.


Farkediliyor.