Türkiyenin ilk 3D filmi...! mişşşşşşşşşşşşş - sayfa: 3

örnek dünyayı kurtaran adam. Zamanında çekilmiş bilim kurgu diye Türkiyede başlatıldı çok güldüler ama sonra cem yılmaz bir adım attı yavaş yavaş olacak şeyler bunlar. Tamam şu andaki imkanlarla böyle bir şeyin çıkması bizi düşündürüyor ama yinede bir destek olmalıyız köstek değil. Levent abide bunu anlatmaya çalışıyor. Bu işler arz talebe dayanır ne kadar talep varsa okadar arz olur.

vay ortam yumuşatıcı özkanım benim.... persil gibisin vallahi :)

Eyw.kardeş estğ...

Benim üslubum biraz serttir...forumun tiryakileri bildiği için artık kavga çıkmıyor ehehehe....

Aslında senin söylediklerinide düşünmeden edemiyor bir durumum olmakla beraber...

Yinede sözlerimin arkasındayım ama anlatmaya çalıştığım şeylerde senin 7. maddenle örtüşüyor aslında..

Yinede az daha sabrederseniz imkansızlıklar içinde yapılmış bir işde ben göstereceğim kısmetse bu yaza kadar...

Bu işler birazda neyi nasıl yapmak istediğiniz ile ve bu kadar yeter sınırınızın nereye kadar olduğuna bağlı diye düşünüyorum.

Arkadaşlar kaçırdığınız bir nokta var , Mass Effect adlı oyunun sinematiklerinden parçalar var bu fragmanda ayrıca final sahneside birebir aynı , sinefx forumunda bunlar yazılırken bu filmin sorumlusu arkadaş evet bilerek yaptık bunu hatta Bioware firmasına bizi dava etmeleri için fragmanıda gönderdik diye yazıyor..sonuç itibari ile bu şekilde gündeme gelmek istiyorlar..batsın böyle destek diyesi gelmezmi adamın..

Yok artık Lebron James!

çalıntı işlere Oh be birileri birşey yapıyor yada gelişiyoruz demek ne kadar sağlıklı bunuda düşünmek lazım , zaten dünyaya kopyacı millet olarak çıkmış adımız.
Bu yolla biryerlere varacaksak hiç varmayalım daha iyi ,,, birde bu film çıkarsa acaba övgü alıp sektörde ilerleyecekmiyiz yoksa bu film sayesinde adımız çıkacak alay edilerek dahada çok bir kenara itilerek yıllarca sesimiz kesilecekmi??
Ileriyi düşünmek lazım belki biryerde haklısınız destek olma konusunda ama onunda bir limiti var her şeye oh iyi ne pahasına olursa olsun gelişelim dememeliyiz.

Birisi koca bir şaka yapmış, siz de atışıp duruyorsunuz :)

Arkhe paşam, Emre´ nin dedikleri doğrudur. Ben o başlığı baştan sona okuduğum için içeriğini çok net biliyorum. Burada 2 önemli husus var (Aslında o başlığı okusanız konunun uzmanları çok yerinde eleştiriler yapmış)

1- Çalıntı görüntü ile gündeme gelmek senaryosu-ki bence hiç bir dayanağı ya da desteği olamaz.

2- Birileri bir şey yapar, emek verir ama mütevazi olur. Şimdi burda bunca animatör, 3d artist vs dururken bu yapıma çıkıp "Türkiye´ nin ilk ve en başarılı 3d filmi" diye bir etiket koymak kesinlikle yanıltıcı, ve bir o kadar da bu sektöre emeği geçen binlerce insanla alay etmektir.

Aslında yazmayacaktım, çünkü Bioware´ e bile sırf kendilerini dava etsinler de, "Çemberin içine biz de bir şekilde girelim" mantığı ile pazarlama yapan insan belli ki çok kötü işlerle ters psikoloji kullanarak -negatif eleştiri- bazında bile olsa adını duyurmak istiyor. Ama yine de dayanamadım, yazdım :)

Afedersiniz ama benim animasyon okumamış ama sadece benden ürün ya da mimari görselleştirme dersi alan öğrencilerim bile bu film parçasında gördüklerimizden çooook daha güzellerini yaparlar.

Üzerinde çok da fazla kafa yorulacak bir iş olmadığını düşünüyorum ve kendilerine başarılar diliyorum. Yolları açık olsun.

[quote=8876] Yazan: arkhe74
.............
4- en dandik türk filmine bile "gitme şansımız varsa" gideceğizki TÜRK sinema sektörü gişe yapsın, gişe yapsınki yapımcılar gelecek filmlere para yatırsın
....................
saygılar[/quote]

Türkiye de sinema sektörü gişe yapamamaktan dolayı gelişmemiştir gibi olmuş.

Zamanında TRT kanalında bir program izlemiştim, tam hatırlamıyorum ama zamanın ünlü yapımcılarından birinin cümlesi aşağı yukarı şu şekildeydi;

"Kültür bakanlığından film yapacağız diye 1milyon lira çekip, 100bin lirası ile 5 film yapar, 900bin lirası ile sevgilinize bodrumda yazlık alırsanız, tabiki gelişmez bu sektör."

valla ne diyim, yapılan bazı filmlere ve eski oyuncuların şimdiki mali durumlarına bakınca da doğru gibi gelmişti bana....

belki izlemeyen vardır bilgilendireyim dedim....

CÜNEYT ARKIN´IN RESMİ WEB SİTESİNDEN

Kadir Savun, kocaman bir şefkat ve dostluktu. Herkesin derdine koşturur, üzgün, kederli arkadaşlarını güldürebilmek için hep soytarıyı oynardı. Hastalandı. Ölüm döşeğindeydi. Ziyaretine gittim. Hayata küskün iri suratını dünyaya çevirmiş, hüzünlü yüzü duvarda, koca, kara gözleri çaresiz öylece yatıyordu.

O neşe, iyimserlik dolu adamı ne yapsam konuşturamadım, birazcık olsun gülümsetemedim.

Bir ara inler gibi dedi ki: "Ah ! Şimdi bir film setinde olsaydım."

Öksüz bir çocuk gibi iç çekti. Yüreğim yandı.

Kadir Savun bir ihtimal bir filmde çalısma imkanı verilseydi; YAŞARDI.

Onları yetim çocuklar gibi terkettik. Yüreğinden vurulmüs serçe kuşları gibi çaresiz, bir umut, bir kurtarıcı, belki sadece bir ilgi bekleyerek göçüp gittiler. Çoğu acılar içinde çırpına çırpına.

Oysa o yiğit insanlar, sinemada Türk halkının vefa, sevgi, yardımlaşma, alçak gönüllülük, iyimserlik, dostluk gibi değerleriydi. Kendileride öyleydi.

Onlar olmadan bir türk filmi çekilemezdi. Her filmin sıcaklığı, insanlığı, ışıl ışıl iyimser gülümsemesi idiler.

İsteseler çok para kazanabilirlerdi. Evleri, arabaları, yazlıkları, bankada paraları olurdu. İstemediler; boğaz tokluğuna dolmuşlarla işlerine gelip gittiler. Çoğu evsiz, işsiz, dostsuz sokaklarda, parklarda, yaşlılar evinde ölüp gittler.

Çünkü bu büyük ve kahraman insanlar sinemaya, halkına sevdalı savaşçılardı. Herşeyle savaşıp yendiler.

Vefasızlığa yenildiler. Onlar hayatın ve Türk Sinemasının en yiğit insanlarıydılar.

Çoğu işsiz, yoksul, yapayalnız ölüp gittiler.

Tarifsiz kederler içinde son yıllarını bir ümitle yaşadılar: Bir gün bile olsa yeniden kamera karşısına çıkıp seyircisiyle buluşabilmek hayali...

Kadir Savun, kocaman bir şefkat ve dostluktu. Herkesin derdine koşturur, üzgün, kederli arkadaşlarını güldürebilmek için hep soytarıyı oynardı. Hastalandı. Ölüm döşeğindeydi. Ziyaretine gittim. Hayata küskün iri suratını dünyaya çevirmiş, hüzünlü yüzü duvarda, koca, kara gözleri çaresiz öylece yatıyordu.

O neşe, iyimserlik dolu adamı ne yapsam konuşturamadım, birazcık olsun gülümsetemedim.

Bir ara inler gibi dedi ki: "Ah ! Şimdi bir film setinde olsaydım."

Öksüz bir çocuk gibi iç çekti. Yüreğim yandı.

Kadir Savun bir ihtimal bir filmde çalısma imkanı verilseydi; YAŞARDI.

Onları yetim çocuklar gibi terkettik. Yüreğinden vurulmüs serçe kuşları gibi çaresiz, bir umut, bir kurtarıcı, belki sadece bir ilgi bekleyerek göçüp gittiler. Çoğu acılar içinde çırpına çırpına.

Oysa o yiğit insanlar, sinemada Türk halkının vefa, sevgi, yardımlaşma, alçak gönüllülük, iyimserlik, dostluk gibi değerleriydi. Kendileride öyleydi.

Onlar olmadan bir türk filmi çekilemezdi. Her filmin sıcaklığı, insanlığı, ışıl ışıl iyimser gülümsemesi idiler.

İsteseler çok para kazanabilirlerdi. Evleri, arabaları, yazlıkları, bankada paraları olurdu. İstemediler; boğaz tokluğuna dolmuşlarla işlerine gelip gittiler. Çoğu evsiz, işsiz, dostsuz sokaklarda, parklarda, yaşlılar evinde ölüp gittler.

Çünkü bu büyük ve kahraman insanlar sinemaya, halkına sevdalı savaşçılardı. Herşeyle savaşıp yendiler.

Vefasızlığa yenildiler. [/quote]


MİNÜR OZKUL da son anda devlet´in elinden tutmasaydı kaybedeceğimiz birisiydi.

dediklerinizi kanıtlamaya yardımcı olur belki dedim

paşalar ben film iyi olmuş demiyorum ki :)
nereden çıkartıyorsunuz?

hatta fragmanı sonuna kadar izleyemedim bile.. güldüm ve kapattım....

amma ve lakin "lavuklar" sektörü en azından KONUŞTURMAYI başardı :)

bunada şükür... çok şükür...