Görsel Sanatlarda Çekim Yasası

Görsel Sanatlarda Çekim Yasası

WolfCry

Görsel Sanatlarda Çekim Yasası
- İlk adımlar

Her şeyden önce bilmeniz gerekir ki çekim yasaları, kuantum düşünce yöntemleri ve pozitif düşünme teknikleri birer bütün olarak belli bir amaca hizmet ederler.

Çekim yasası nedir sorusuna verecek kesin bir cevabım yok. Vereceğim cevap benim ondan ne anladığımdır. Sizin bu yasa hakkındaki düşünce ve görüşleriniz de aynı şekilde sizin ne anladığınızdır.

Bana göre tabiatta ve evrende her şeyin bir sebebi vardır. Hiçbir şey boşuna veya tesadüfî şekilde var olmaz. Gözlemlediğimde böyle düşünürüm. Bu benim düşünce yapımı oluşturur. Bu noktadan yola çıkarak da düşünmemizin ve düşüncelerimizi ifade edebilme tekniklerini zaman içerisinde evrim geçirerek geliştirmemizin bir nedeni vardır. Neden düşünüyoruz? Neden aklımızdan görüntüler, sesler ve fikirler geçiyor? Neden bunları resim olarak tuvale, yazı olarak kağıda, nota olarak portelere dökme ihtiyacı duyuyoruz?

Yaygın tanımıyla çekim yasası her biri ölçülebilir belli frekanslara sahip düşüncelerimizin oluşturduğu bir çekim kuvvetidir. Çekim yasası yeni bir buluş değildir, bir "new age" inanışı ya da içi boş bir "bilim dini" uzantısı değildir. Hiçbir dinsel inanç ya da felsefe ile çakışmaz. Bu yasa tüm inançları destekler ve tüm inançlarda bu yasadan bahsedilmiştir. Isaac Newton´ın fizik kanunlarında bile. Evrende her şeyi bir arada tutan bir güç vardır; bu güç sonsuz bir yaratıcı akıldan yani Allah´tan gelir. Allah bizi kendi benzerinden yarattığını bütün kutsal kitaplarında anlatır. İnsan yapı olarak şekilci bir varlık olduğundan bunu görünümle bağdaştırır ama bu dış görünüşten çok daha derin bir konudur. Aslında Allah bize kısmi bir yaratıcı güç ve bunu kullanmak için özgür irade vermiştir.

Çekim yasası, bütün gezegenlerin zaten sahip oldukları ve kullandıkları yer çekimi gücüne benzer. Kendimizi bir gezegen gibi düşünecek olursak bizim de düşüncelerimiz çekirdeğimizdir. Hareket halindedirler, tıpkı gezegenlerin çekirdeklerinde eriyik halde bulunan materyaller gibi aktif haldedirler ve bu hareket bir çekim alanı yaratır. Yayılan düşünce frekansları size düşündüğünüz her şeyi getirir; trafik kazasından hayallerinizdeki mesleğe kadar.

Ama görünmeyeni kontrol etmek insanoğlu için her zaman zor olmuştur. Bu yüzden çekim yasaları ve düşünce yöntemleri üzerinde senelerce araştırmalar yapmış olan ustalar günlük hayatlarımızda uygulayabileceğimiz teknikler geliştirmişlerdir. Olumlu Zihinsel Tutum bunlardan en önemlisidir. Olumlu düşünmek bazı çevrelerde yaygın yanlış kanının aksine gerçekleri görmezden gelmek demek değildir. Tam aksine gerçekleri o kadar net görür ve o kadar iyi algılarsınız ki gözünüzü (düşüncenizi) bir an bile olsa hedefinizden ayırmazsınız. Bu çok basit bir sürücülük kuralına benzer; çarpmak istemediğiniz cisme bakmazsınız; bu onun orada olduğunun farkında olmadığınız anlamına gelmez. Ama yolunuza çarpmak istemediğiniz bir cisim çıktığında ona değil bakabildiğiniz en uzak noktaya bakmanız gerekir, böylece refleksleriniz devreye girip direksiyonu kırmanızı ve çarpmak istemediğiniz cismin etrafından dolaşmanızı sağlar. Eğer o cisme bakarsanız gider ona çarparsınız.

Olumlu düşünce bahçenizi sarmış olan yabani otları görmezden gelip "ah ne güzel bir bahçem var"; diye kendinizi kandırmak değildir. Olumlu düşünce bahçenin yabani otlardan arınmış ve birbirinden güzel çiçeklerin açtığı bir cennet haline geldiğini son derece net hayal edebilmek, bu hayali bilinçaltına gönderebilmektir. Bu noktadan sonra aklınıza bahçenizi yabani otlardan arındırmak güzelleştirmek için bir fikir gelecektir. Olumlu düşünce hemen bu fikirden yola çıkarak "ilham verici hareket"i yapmak yani zaman kaybetmeden harekete geçmek ve fikri uygulamaya koymaktır. Fikir üzerinde çalışırken bütün zorluklara karşı durmanızı ve mutlak amacınızı gerçekleştirmek için kendinizi adamanızı ancak olumlu zihinsel tutumunuz sağlar. Cennet bahçenizin görüntüsü aklınızda o kadar nettir ki sonunda onu elde ederseniz. Çünkü; ilk adımı atınız ve hayal ettiniz, sonra bunu net bir görüntüye yani arzuya dönüştürdünüz, ardından arzunuzu inanca dönüştürdünüz ve bunu gerçekleştirmek için plan yaptınız ve planı olumlu bir zihinsel tutumla uyguladınız. Ve sonuca ulaştınız.

Çekim yasası sadece oturup hayal kurmakla çalışmaz. Dünyada pek çok başarısız hayalci vardır (buradaki başarı tanımı da görecelidir). Yaratıcı hayal gücü sizi mutlak amacınıza ulaştıracak araçlardan biridir. Boya ve tuval gibi.

Tarihte büyük başarılara imza atmış tüm insanlar her zaman sadece mutlak amaçlarına odaklanmış ve bunu elde etmeye kendilerini adamış insanlardır. Bunu kendiniz de inceleyebilirsiniz. Görsel sanatları icra eden insanların takıntılı olarak nitelendirilmesinin sebebi de budur. Aslında bu insanlar ertelemeyi sevmezler. Erteleme başarısızlığın ilk adımlarından biridir.

Olumlu düşünce ve çekim yasası yöntemlerini kavramanız görsel sanatlardaki yaratıcılığınızda bir kuantum sıçraması yapmanızı sağlayacaktır. Yıllar önce dolar300 bilgisayarımın başında nasıl yapacağımı bilmeden otururken aklımda tek bir amaç vardı o da yurt dışından bir müzisyene albüm kapağı tasarlamaktı. Senelerce yarışma birinciliklerinin ve ödüllerin hayalini kurdum. Nasıl olacağını bilmiyordum sadece olacağını biliyordum, hatta en ufak bir şüphem bile yoktu. Ama sadece hayal kurup oturmadım, o an elimde olan imkânlarla yapabildiğimin en iyisini yapmaya çalıştım. Şimdi yarışma birinciliklerim, yurt dışındaki dergilere yazdığım makalelerim ve birbirinden yetenekli müzisyenlerle yaptığım projelerim var. Tüm bunlar için sahip olduğum tek şey saplantı haline getirdiğim bir mutlak amaçtı, bunun dışındaki her şey sadece araçlarımızdır.

"Sıfır Noktası" ile bir saniyeden bile az bağlantım sayesinde yaptığım bir 3D çalışma ile 3 dergide birden nasıl yer alabildiğimi sizlerle paylaşacağım. Zihnimizi boşaltmanın, kendimizi hayallerimize teslim edebilmenin ve bunları uygulamak için doğru araçlar kullanmanın önemini göreceğiz. Grafik Tasarımın özü ve yaratıcılık gerektiren görsel sanatlarda büyük yaratıcı gücün sonsuz düşünce kaynakları ile nasıl bağlantı kurabileceğimizi öğreneceğiz. Zor bilgisayar programlarını kavramak, ekip çalışmasının önemi, zamanın doğru kullanımı, dikkat kontrolü, mutlak amaç ve olumlu zihinsel tutumun işimizdeki önemini kavrayacağız. Ve en önemlisi yaptığımız işe sadece ve sadece sevgi duygusunu yüklemenin ve bunun karşılığında mucizelerle karşılaşmamızın kaçınılmazlığı ile yüzleşeceğiz.

Evet "büyüdük" ve mucizelere inanmaktan vazgeçtik. Etrafımızda sürekli oluyor ama göremiyoruz. Beraber çıktığımız bu keşif yolculuğu sonunda mucizelere kapattığımız üçüncü gözümüzü açmamızı ve en büyük hallerimizi görselleştirmemizi sağlayacak.

Yazan:
Kerem Göğüş - 1 Şubat 2009
http://www.keremgogus.com
http://keremgogus.blogspot.com/

2009-02-02 21:39:42

Cvp

Hunturk

Her biri birbirinden muallak insan üretmesi yasalarla dolu güzel dünyam benim.

Beyniniz korumalı modda bilgi saklayan ve etraftan bilgi emen sensörlerle dolu, sizin zorla sokuşturduğunuz bilgiler o sensörlerin "0" duruşuna "1" bilgisi ekliyor. Neticede bir zaman sonra siz istesenizde istemesenizde en çok ilgilendiğiniz konu hakkında gerçek bir takım bilgilere haiz oluyorsunuz.

Nasıl ki hiç çalışmak istemediğiniz ve lanet ettiğiniz bir işten para kazanmak zorundasınız ve eninde sonunda o mesleğin kompedanı oluyorsunuz. Durum budur.

Lafım genel manada vermek istediklerinize değil, olmayan ve varolmadığı ispat edilemeyecek ama mantığın da kabul etmesinin mümkün olmadığı şu "çekim yasası" teorilerinedir.

saygılar...

2009-02-02 22:09:05

Cvp

EmAr

Bahsettiğin şeylerin senin için işe yaradığını düşünüyorsan ne mutlu sana ama işleri bu kadar karmaşıklaştırmaya gerek olmadığını düşünüyorum. Sadece çalışınca da oluyor, gerçekten oluyor.

2009-02-04 22:21:20

Cvp

S_i_S

bu "sıfır noktası" denen şey nedir ben anlayamadım .. kitapmı ? bir gazete veya dergideki makalemi ? nedir ?

ben buna şey diyorum .. ımmm siz yabancılar nası diyosunuz .. heh !! güzel reklam ..

hadi canım sende .. şansın dik alasıdır çekim dediğin .. şansı yaratmak konusuna hiç girmiyorum bile .. yaratmakmı .. töbe haşa .. o tanrıya mahsus bir .... bıla bıla bıla ...

2009-02-05 00:07:23

Cvp

Flashiye

Yazınızı çok beğendim.Özellikle gözlemleriniz çok yerinde.Saplantı konusuna gelince doğru size katılıyorum.Saplantı iyi şeylerde kullanılırsa olumlu sonuçlar getirir.

Olumlu Düşünce hakkında hoşuma giden bir paragraf;

"Bu çok basit bir sürücülük kuralına benzer; çarpmak istemediğiniz cisme bakmazsınız; bu onun orada olduğunun farkında olmadığınız anlamına gelmez. Ama yolunuza çarpmak istemediğiniz bir cisim çıktığında ona değil bakabildiğiniz en uzak noktaya bakmanız gerekir, böylece refleksleriniz devreye girip direksiyonu kırmanızı ve çarpmak istemediğiniz cismin etrafından dolaşmanızı sağlar. Eğer o cisme bakarsanız gider ona çarparsınız."

Bu arada sitenizi inceledim.Değişik bir tarzınız var.Bu çalışma hoş olmuş;

http://www.keremgogus.com/webgallery/galleryawards/pages/wishingtree.html

Yalnız site çok karışık :) Başarılarınızın devamını dilerim.

2009-02-05 13:04:48

Cvp

kazmamurat

valla olumlu düşünceyi, çekim yasasını falan bilmem de;

benim inandığım bir şey vardır konu hakkında, ya da konuya benzerlik gibi diyelim.

bir iş hakkında gerçekten yetenekli ve yeterince çalışmış kimsenin kıyıda köşede yokolacağına inanmam ben. gerçekten yetenekliyseniz bir şekilde vitrine çıkarsınız. bugüne kadar hiç bir picassonun (çok yetenekli şahıs anlamında diyorum bunu) evinde çürüdüğüne şahit olmadım, olacağımı da sanmıyorum. "ben şöyle iyiyim, bunu böyle yaparım ama keşfedilmedim, yaşım 50 oldu .....vs vs." düşüncelerine sahip insanlar emin olun ki dedikleri seviyenin çok altındalardır. :)

edison un dediği gibi; başarılı olmanın yüzde 99 u çalışmaktan geçiyor, eğer kalan yüzde 1 e de sahipseniz başarının üzerine sizi dünya tanır.

çalışın çalışın çalışın, deha olamasanız bile başarılı olursunuz.

2009-02-05 16:54:19