Özellikle yerli yapımlarda bir nebze hissedilen "titreme"

Belki bazılarınızın dikkatini çekmiştir. Şimdilik en çok yerli dizi yapımlarında dikkatimi çekiyor. sebebini bilmiyor olabilirsiniz. aslında buna biraz sinir olduğum için buraya sebebini yazayım dedim.

Malum bu tür prodüksiyonların bütçeleri sağlam sinematografi ve görsel anlatımı sağlayabilmek için gerekli kamera ve ışık olmak üzere en iyi iki ekipmanı çok yeterli kullanamamaktalar. bunun sebebi hiçbir yerli yapım için (ortalama 13-14 bölüm olsa) görüntü kalitesi, netliği, renk derinliği, alan derinliği, film emisyonundan mütevellit o kimyasal renk doygunluk ve derinliğini-detayını yakalamak şu anki teknoloji ile (yazılımlar yardımı ile filtrelenmek surati ile sonuca çok yaklaşılabiliyor ama 1 saatlik bir diziyi filtreden geçirmek 2 gün sürer ve bunu yapan şirket için maliyettir) pek mümkün görünmüyor. DV medya ya kayıt yapabilen HD (HighDefinition) kameralar duyuruldu ama CCD teknolojisi yapısı gereği kimyasal bir filmin renk algılaması ile ancak "yakın" sonuçlar alabiliyor. Bu şartlar göz önünde bulundurulduğunda yerli yapımlarda özellikle dramatizasyonun ön planda olduğu dizilerde anlatımın bir nebze olsun sinemaya yakın olması için "field merge" denilen ve kullanılan digital kameranın field çekememesi gibi bir handikapı olduğundan bu yöntem ile film kamerasındaki "frame" çekim tekniği ile çekilmiçesine görüntünün akıcılığında "35mmfilmkamera" etkisi yakalanmaya çalışılıyor. Bir yerde yöntem ulaştığı sonuç itibari ile doğru çalışıyor. ama görüntünün medyaya kaydedilme şekli her kare için iki satır yani field çekim olduğundan bu kameraların istem dışı yumuşak ve akışkan çekilmiş görüntüleri film kameralarındaki gibi atlayan ve bir yere kadar frame görüntü alınmışçasına droplanmış görüntü elde edilmeye çalışılıyor. Kural genel olarak şöyledir ki bir önceki ve bir sonraki kareyi kendi üretmeyen bir yazılım ancak bir sonraki ve bir önceki karelerin içerisindeki satır bilgilerini okuyarak tek ve field sız bir kare oluşturur ki bu işlem her satır için bir nevi ayrı sampling ile görüntüsü yazılmış bir karenin birbirine uyuşmayan başka bir satırdaki pixelleri ile yanyana getirlmesi demekki bu da istenmeyen bir titremeye sebep oluyor. Anti alias dediğimiz hadise bir pixele tekamul eden renk değerinin geçişli olarak yumuşatılması amacı ile sample değerine göre etrafında bulunan komşu pixellerin renk değerine bakılarak ortak rengin karar verilmesi temeline dayanıyor (çok basit ifade ettim ama bu işlem söylediğimden çok daha komplex bir algoritma gerektiren ayarlara sahip olabiliyor) elimizdeki görüntünün birinci satırında turuncu bir renk olduğunu düşünün. ikinci satırında sarı (yani bir sonraki karenin 1. satırı aslında) ve 3. satırında ise beyaz olduğunu düşünün.Normalde field çekim yapan bir kamera ikinci satır için bir sonraki gösterilecek kare için gerekli renk bilgisini saniyede 50 kare tarama yaparak elde eder. Yani aslında field merge yaptığımızda 50 kare tarama yapılarak elde edilmiş bir grüntüyü interpole ederek 25 kare hassasiyetinde çekilmişçesine düşürürüz ki arada belirmesi gereken detay rengi (2. satır için) ortalama bir değer olarak bir sonraki kare (yani 2. bir 50 karelik tarama sonucunda elde edilen renk bilgisi) ile elde edilerek arada bahsettiğimiz detayın yerine getirilir ve aslında bu bir videonun kare sayısını düşürmek ile benzer bir deformasyona sebep olur. ama bu bizim gözümüzün algısı çerçevesinde 50>25 olması ve 25 üzeri tarama kapasitemize sahip olmadığımızdan burada sadece iki satır arasındaki sampling değerinin ufak farklılıklar göstermesi sebebi ile "titreme" dediğimiz hadiseye yol açar. Tüm bunların arkasında yatan tek amaç, özellikle kameranın bir plan içerisinde yaptığı pan yada tilt hareketi sırasında her saniye için 25 kare örnekleme (sinemada 24 kare) yapmak ama bunu field ile her iki kare arasında ekstra bilgi ile yumuşatılmış ve akıcı bir görüntü elde etmeden ,bariz olmasa da film kamerasına yakın bir "görüntüde atlama" olmasını istemelerinden ve bu görüntü tekniğinin sinema kamerasını andırmasından ve bu görüntünün birazdaha şu sıralar"trend" olmasından kaynaklı gözlerimizi bozarcasına "titreme"ler mağruz bırakılıyoruz. Söylediğim gibi dikkatini çekmemiş olabilir ama özellikle çok yavaş kamera hareketlerinde ekranda filtre varmış gibi her satırın kendisine komşu olan satır ile kayan pixxeller varmış gibi filtrelendiğini farkedebilirsiniz. Ben bu tekniğin uygulanma sebebine katılmamakla beraber görüntünün çok çiğ durduğunu düşündüğüm için kısaca bu durumu kendimce eleştirmiş ve gerekelerimi sunmuş oldum. Belki birilerine bilgi olarak bir faidesi dokunur. herkese iyi çalışmalar.

bi ara titreme başıma bela olmuştu uraştım uraştım bir türlü engel olamamıştım. ölece yayınlandı o görüntü tv de ama demekki moda bir görüntüymüş onu örendim:) tabi işin şakası verdiğin detaylar için çok teşekkürler...

Film ve sinema teknolojisi hakkinda fazla bilgim yok ama verdigin aydinlatici bilgiler icin tesekkurler.

Aslinda "video edit & effects" bolumumuz bayagi zayif kaldi. En azindan konu hakkinda bilgi birikimine sahip kisiler belki belli basli ana bilgileri ders olarak ya da emresan´ in yaptigi gibi duz yazi olarak siteye ekleyebilirler.

emre bu saptaman da emin misin?..o titremeler benim de dikkatimi çekti, ve bende senin gibi çok sinir oluyorum, eğer seni yanlış anlamadıysam field´ları yok ederek fieldsız (progressive scan) şeklinde görüntü elde etmeye çalıştıklarını söyledin. ama ben tv kartından o dizileri (hangileri bilmioyorum, pek seyretmiyorum) seyrederken fieldlaro görüyorum. yani fieldları kaldırmaya çalışmıyorlar bence. benim tahminim şuydu:

gene bir color correctiondan geçirilyor (büyük bir ihtimalle color correction´ı yapan firma bunu sırf gelir için yapıyor, çünkü çok başarısız yapıyorlar), ama bu basit bir correction olmasına rağmen görüntüyü küçültüyorlar...sanki 640 x 400 görüntüyü yayına sokuyorlar... o yüzden de 720 ye çıkınca titremeler görünüyor..

bir çok kamera da (50 mbs) kameralar zaten progessive (fieldsız) çekebiliyorlar...acaba bunu mu bilmiyorlar?

bana kalırsa bilmedikleri birşey daha color corection için çözüm bulamamaları, mesela severek kullandığım ve piyasada iyi anılan "magic bullet" ağır çalışmasına rağmen ek programlarla bilgisayar sayısına zamanı bölebiliyor, yani ufak bir bütçeyle 20 tane pentium 3 alınsa, 1 saatlik magic bullet color correction 3-4 saat gibi bir sürede biter. tabi dizilerin bütçelerini çoooook düşük olduğunu varsayarsaydım (geçenlerde gazetedeki haberde bir oyuncunun bölüm başına 16 milyar tl aldığını okumuştum). olayı böyle ele alırsak neden sağlam 20 tane pentium5 almıyorlar ki?

alan derinliğine gelince neden alan derinliği adaptörü almıyorlar (25.000 dolar)...bknz:psteknik

nolck bizim dizilerin hali kardeşlerim!?

pal görüntüyü color correction sırasınd neden küçültsünler ki? o azman alta üste siya boşluk kalır ki onlar asfe area dediğimiz TV lerd görünmeyecek alanlarda kalsalar bile evinde plazmasında LCD televizyonunda full frame TV seyreden birisi kolaylıkla o siyahları görecekti. söylediğim gibi ben bu interpolate işlemi sonucu titreme olduğunu tahmin ediyorum. bir keresinde uygulama için bir örneği ans de bir arkadaşım asmalı konak için yaptıklarını söylemişti. thatırladığım kadarı ile bu aynı işlem. fieldları yok edince kamera etkisi filme yaklaşıyor ama bu sefer paralelde oluşan titreme ev çizgilerin taraması meydana geliyordu. color correction ile ilgili problemleri zaten bir şekilde çözüyorlar. ama film kamerasının verdiği resimi alabilmek gibi bir niyetleri zaten yok. dizi montajı ile uğraşan kaç tane firma gördüysem hepsi de çok düdük paralara bu işi yapıyolar. kimse onları birde plan plan özel color correction ile uğraştıramaz sanırım..tv kartından field ları grdüğünü düşünür isek geriye sadece insanların daha ince görünmesi için görüntüyü dikeyde genişletiklerini tahmin edebilirz. bu da interpolate işlemi emek. bu da görüntüyü bozar.bilemiyorum artık. her ne yapıyorlarsa dandik yapıyorlar.

olayı çözdüm. Pulldown denilen ve ayen seninde söylediğin gibi bir kısmı color correctin içerikli filtre asyesinde 25 kare digital betacam çekimi 24 kareye düşürerek film kamerası gibi strobe okunması için bir işlem yapıyolar sanırım ve 25 ten 24 e pulldown edebilmesi için orantılı şekilde field ları birleştirip yeni field üretrek bunu yapması lazım ki buun yapamadığı için ekranda satır kaymaları oluıyor. Üzerine color correction basnıca da bu kaymalar daha beligin hale geliyor. sonuç olarak bu yöntem ancak çok hareketli ashnelerde ve renklerin farklılık göstrdiği planlarda işe yaraması üüzerine geliştirildi ama bizim cahel cüheyla yönetmenlerimiz filmi güzelleştimek adına bu trend´e kaynadıkları için rezil bir sonuç çıkıyor ortaya. herkese iyi çalışmalar.